Anadolu Selçuklu Devleti'nin baş şehri olan Konya'da yerleşen Mevlânâ Celâleddin Rumî, ardında bıraktığı eserler ve tasavvuf alanındaki düşünceleri ile Türk kültürünü derinden etkilemiş bir mutasavvıftır. Kaleme aldığı büyük eseri Mesnevî sayesinde Mevlânâ'nın ismi, çağları ve yaşadığı mekân olan Anadolu'nun sınırlarını aşmıştır. Sufînin yaşam öyküsü ise kendisinin yaşadığı çağdan hemen sonra yakın çevresindekiler tarafından kaleme alınmaya başlanmıştır. Mevlânâ Celâleddin Rumî ve Mevlevîyye tarikatının büyüklerinin yaşam öykülerini menâkıbnâme tarzında ele alan Menâkıbü'l-ârifîn ve Tercüme-i Sevâkıb-ı Menâkıb büyük sufînin ardından yazılan önemli eserler arasındadır.
Ahmed Eflakî'nin kaleme aldığı Menâkıbü'l-ârifîn ve Derviş Mesnevihan Mahmud Dede'nin eseri Tercüme-i Sevâkıb-ı Menâkıb Mevlevî Asitanesi'nde tamamlanmış eserlerdir. Ahmed Eflakî, Mevlânâ'nın torunu Ulu Arif Çelebî'nin emriyle başladığı Menâkıbü'l-ârifîn'in genişletilmiş versiyonunu 1353 senesinde tamamlamıştır. Derviş Mesnevihan Mahmud Dede ise Hemedanî'nin eseri Sevâkıb-ı Menâkıb'ı Osmanlı Sultanı III. Murad'ın izniyle, Tercüme-i Sevâkıb-ı Menâkıb ismiyle 1590 senesinde Türkçe'ye çevirmiştir.
Mevlânâ ve Mevlevîyye tarikatının yaşam öyküleri, kerâmetleri ve tasavvufî hallerini anlatan Menâkıbü'l-ârifîn [UUL O. Nova 94] ve Tercüme-i Sevâkıb-ı Menâkıb'ın [NPML M. 466, TSMK R. 1479] bugün bilinen minyatürlü nüshaları, XVI. yüzyılın sonu ve XVII. yüzyılın başları arasındaki bir tarih aralığında Osmanlı Bağdat Eyalet Üslubu'nda hazırlanmıştır. Bu zaman dilimi içerisinde oldukça faal olan Osmanlı Bağdat Eyalet Okulunun, hem müşterileri hem de üreticileri içinde Mevlevî dergahları oldukça önemli bir yere sahiptir. Göçer sufî sanatçılar sayesinde üslubun etkileri Bağdat dışına da taşmıştır.
Menâkıbü'l-ârifîn [UUL O. Nova 94] ve Tercüme-i Sevâkıb-ı Menâkıb'ın her iki nüshasında [NPML M. 466, TSMK R. 1479] yer alan minyatürlerde, başta Mevlânâ olmak üzere Mevlânâ'nın üstadları Bahâeddin Veled, Burhâneddin Muhakkık-ı Tirmizî; Mevlânâ'nın dostları Şems-i Tebrizî, Selâhaddin-i Zerkub ve Hüsâmeddin Çelebî; Mevlânâ'nın oğlu Sultan Veled, torunları Ulu Ârif Çelebi ve Emir Abid Çelebî tasvir edilmiştir. Minyatürler arasında Şeyh Evhâdüddin Kirmanî, Sadreddin Konevî, Hakim Senâi ve Hallac-ı Mansur gibi tasavvuf tarihinin ünlü sufîlerinin yanısıra, Mevlânâ'nın çağdaşı olan ilim adamları ve devlet idarecilerinin tasvirlerinin de yer alması, bu üç yazma eserin sadece Mevlevîyye tarikatı açısından değil genel olarak hem Türk tarihi hem de tasavvuf tarihi açısından öneminin altını çizmektedir.
Bu tezde, Menâkıbü'l-ârifîn ve Tercüme-i Sevâkıb-ı Menâkıb'da, Mevlânâ ile Mevlevîyye tarikatının diğer büyüklerinin gösterdikleri kerâmetlerin ve onların tasavvufî yaşantısıyla ilgili oldukça soyut kavramların konu edildiği minyatürler, yapan sanatçıların kişisel üslupları teşhis edilerek, ikonografik açıdan değerlendirilmektedir. Bu değerlendirmelerle, İslam kitap resminde sufî menkıbelerinin resimli diğer örneklerinin çözümlenmesine de ışık tutulmaya çalışılmaktadır.
Anahtar Kelimeler: Minyatür, Osmanlı Bağdat Eyalet Üslubu, Menâkıbnâmeler, Mevlânâ, Mevlevilik, Menâkıbü'l-ârifîn, Tercüme-i Sevâkıb-ı Menâkıb.
|
Mevlânâ is a mystic who lived in Anatolian Seljukid capital city of Konya and he has influenced Turkish culture extensively with his work and thoughts on Islamic mysticism. His name became known outside the boundaries of Anatolia due to his master piece Masnavî.Accounts on his life were written after him by the ones who were close to him during his life. Manâkib al-ârifîn and Tarjuma-i Thawâqib-i Manâqib are amongthe most significant works on the life of this great mystic and they depict stories from the life of Mevlânâ and important figures of Mevlevî order.
Manâkib al-ârifîn by Aflâkî and by Tarjuma-i Thawâqib-i Manâqib Darvish Mesnevi Khan Mahmud are both completed in Mevlevî order's Asitane. Aflâkî completed an extented version of Manâkib al-ârifîn in 1353 by the order of Mevlânâ's grandson Ârif Chelebi and Darvish Mesnevi Khan Mahmud translated Hemedâni's Thawâqib-i Manâqib in to Turkish in 1590 under the title of Tarjuma-i Thawâqib-i Manâqib with the permission of Sultan Murad III.
The copies of Manâkib al-ârifîn and Tarjuma-i Thawâqib-i Manâqib which tell karamats (miracles) and mystic situations (makams) from Mevlânâ's life and other Mevlevî sheiks contain miniatures which were reflect the style of Ottoman Bagdad Miniature Painting between XVI and XVII centuries. The effects of this style extented beyond Bagdat due to travelling sufi artist.
The miniatures in Manâkib al-ârifîn and Tarjuma-i Thawâqib-i Manâqib depicts primarily Mevlânâ along with his teachers; Bahâ al-din Veled, Burhâneddin Tirmizi, his friends; Shams al-Din Tabrizî, Selahâddin Zerkub and Chelebi Husameddin, his son Sultan Veled, his grandsons Chelebi Ârif and Chelebi Âbid . The fact that there are miniatures of important sufis such as Sheik Evhadüddin Kirmanî, Sadreddin Konevî, Hakim Senâi and Hallaj Mansur with Mevlânâ's contemporary intellectuals and important state men, make these three works significant not only for Mevlevî order but also for the history of Islamic mysticism and Turkish history.
In this thesis miniatures of Manâkib al-ârifîn and Tarjuma-i Thawâqib-i Manâqib depicting karamats (miracles) and mystic situations (makams) of Mevlânâ and other important figures of Mevlevî order are eavaluated based on the personal style of artists who paint them. These evaluations aim to shed light on the other Islamic miniatures in illustrated sufî biographies.
Keywords: Miniatures, Ottoman Bagdad Miniature Painting Mevlânâ, Mevlevî Order, Manâkib al-ârifîn, Tarjuma-i Thawâqib-i Manâqib |