Tez No |
İndirme |
Tez Künye |
Durumu |
584646
|
|
Üç tarz-ı modernleşme: Islahat Fermanı sonrası ortaya çıkan modernleşme temâyülleri (1856-1889) / Three types of modernization: Modernization tendencies which occured after the reform edict(1856-1889)
Yazar:SALİH KARADUMAN
Danışman: PROF. DR. MEHMET AKİF OKUR
Yer Bilgisi: Yıldız Teknik Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü / Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Ana Bilim Dalı / Siyaset ve Uluslararası İlişkiler Bilim Dalı
Konu:Siyasal Bilimler = Political Science ; Sosyoloji = Sociology ; Tarih = History
Dizin:Ahmed Cevdet Paşa = Ahmet Cevdet Pasha ; Islahat Fermanı = Reform Edict ; Modernleşme = Modernization ; Osmanlı Dönemi = Ottoman Period ; Siyasi tarih = Political history ; Yenilik hareketleri = Reform movements
|
Onaylandı
Yüksek Lisans
Türkçe
2019
119 s.
|
|
Bu tez çalışmasında, Islahat Fermanı sonrası ortaya çıkan ve aralarında bürokrat, alim ve aydınların bulunduğu isimler tarafından temsil edildiği savunulacak olan üç farklı modernleşme temayülü tespit ve konu edinilmiştir. XIX. Yüzyılın ikinci çeyreğinden itibaren ortaya çıkan modernleşme sürecinin başlangıcı Tanzimat Fermanı olsa da, Islahat Fermanı'nın şekillendirici rolü bu çalışmanın ana eksenini oluşturmaktadır. Bu sürecin tetiklemesiyle, isimlendirmeleri tarafımızca yapılan, "zarurî modernleşme", "sentezci modernleşme" ve "sivil-gelenekselci modernleşme" olmak üzere üç farklı modernleşme temayülü ortaya çıkmıştır. Özellikle Islahat Fermanı'ndan itibaren, Avrupa devletlerinin Osmanlı Devleti'nden talep ettiği reformlarla ilgili baskıları artmış, Osmanlı bürokrasisi hem askerî krizler hem de ekonomik problemleri çözmeye çalışırken birtakım zaruretleri göz önünde bulundurarak hareket etmişlerdir.
Âli ve Fuat Paşaların öncülük ettiği Islahat Fermanı sonrası Osmanlı bürokrasisinin, zaruretler çerçevesinde gerçekleşmesine ön ayak olduğu dönüşüm sürecinin bir süre sonra istenen başarıyı elde edememesi ve siyasî, sosyal ve ekonomik sorunların artması üzerine, Ahmet Cevdet Paşa'nın temsil ettiği savunulacak olan "sentezci modernleşme" temayülü ortaya çıkmıştır. Bu yaklaşım, Mecelle örneğinde görüleceği üzere dönüşüm sürecinin meşruiyeti konusunda daha dikkatli ve oluşmaya başlayan kamuoyunun beklentileriyle daha uyumlu bir modernleşme arayışı iddiasında olmuştur.
Oluşmaya başlayan kamuoyu ve aydın profili, "sivil-gelenekselci" bir modernleşme temayülünün doğmasıyla sonuçlanmıştır. Başta Namık Kemal olmak üzere bu isimler, klasik dönem olarak bilinen devirlerin, İslamî ilkelerle çelişmeyen bir yenileşmeye evrilmesi ve kamuoyunun da bu sürece katılımının sağlanması gerektiğini savunmuşlardır.
Çalışmamızda yapmaya gayret ettiğimiz bu yeni modernleşme sınıflandırmasının, modernleşme literatüründe yeterince fark edilemediğini düşündüğümüz modernleşme farklılıklarına dikkat çekmesi bakımından fayda sağlaması hedeflenmektedir.
|
|
In this thesis, three different modernization approaches, which claimed to be represented by bureaucrats, scholars and intellectuals, that originates after The Ottoman Reform Edict will be identified and discussed. Despite the fact that the Edict of Tanzimat was the beginning of modernization process that started in the second quarter of the 19th century, the forming role of the Reform Edict constitutes the main route of this work. With this process being triggered, three different modernization tendencies "necessary modernization", "synthesist modernization" and "civil-traditionalist modernization", all named by us, occurred. Specifically since the Edict of Reform, European States have increased their pressure on their demand of reforms from the Ottoman Empire, the Ottoman bureaucracy, trying to deal with both military crises and economic issues, has acted in consideration of some necessities.
The "synthesist modernization" tendency, claimed to be represented by Ahmet Cevdet Pasha, has emerged in retaliation to Ottoman bureaucracy initiating the transformation process around the necessities, not meeting the most desired success and the increase of political, social and economical problems in a post-Edict of Reform period led by Âli and Fuat Pashas. Said approach claims and is in search of a modernization process that is compatible with the expectations of a public opinion that is starting to form and cautious of legitimacy of the transformation process as can be seen in the example of The Mecelle.
Public opinion and an intellectual profile that is starting to form finalized with a "civil-traditionalist modernization" approach. In addition to people mentioned, and especially, Namık Kemal argues that classical period needs to evolve into a reform, joint by the public opinion, and also that does not contradict with the Islamic principles.
This new modernization classification which we have tried to elaborate in our study, is aimed to draw attention to the modernization differences which is not regarded or noticed much in the modernization literature. |