Tez No İndirme Tez Künye Durumu
416349
A spatial impromptu: Green resistance by guerrilla gardening / Mekansal doğaçlama: 'Yeşil' direniş olarak gerilla bahçeciliği
Yazar:BURCU ATEŞ
Danışman: PROF. DR. GÜVEN ARİF SARGIN
Yer Bilgisi: Orta Doğu Teknik Üniversitesi / Fen Bilimleri Enstitüsü / Mimarlık Ana Bilim Dalı
Konu:Mimarlık = Architecture ; Sosyoloji = Sociology
Dizin:
Onaylandı
Yüksek Lisans
İngilizce
2015
149 s.
19. yüzyılda endüstriyel kapitalizmin yükselişiyle birlikte gelişen mekanikleşme, özelleştirme ve kentleşme gibi kavramlar kamusal hayatın çöküşünü tetikletmiştir. Endüstriyel kapitalizmin dayatttığı bu baskılamalar ile kamu kavramı ve bununla bağlantılı olarak kamusallık ve kamusal mekan gibi nosyonların algılanma biçimi dedeğişmiştir. Bu değişim, mekanın fiziksel bir oluşuma indirgenerek metalaşmasına yol açmış, salt teknokratlar tarafından tasarlanabilecek bir kavram haline gelmesine neden olmuştur. Böylelikle kent sakinleri kamusal mekan üretim sürecinin dışında tutulmuş ve 'izleyici' konumuna getirilerek etkisizleştirilmiştir. Mekan üretimine yönelik bu teknokratik ve beraberinde parçacıl yaklaşımın aksine ilişkisel ve bütüncül bir yaklaşımı benimseyen alternatif teoriler ve pratikler türemektedir.Bu yaklaşımlardan hareketle bu çalışma kapsamında 'mekansal doğaçlama' kavramı geliştirilmektedir.Kavram, kent sakinlerinin etkin rol aldığı bir süreçte mekanın gündelik hayat içerisinde sosyal, politik, kültürel ve ekolojik üretiminin mümkün olduğunu ileri sürmektedir. Çalışma kapsamında, 'mekansal doğaçlama'kavramı 'başka bir kamusal mekan' için 'başka bir kamusallığın' ortaya çıktığı bir deneme olarak yorumlanmaktadır. Buradan hareketle çalışma kent sakinlerinin yeni bir kamusallık pratiğinde kamusal mekanı nasıl geri kazandığını sorgulamayı amaçlamaktadır. Bu amaç doğrultusunda, çalışma gerilla bahçeciliğini, kent sakinlerinin kamusal mekanı uygunlaştırması, yeniden tanımlaması ve geri kazanması itibariyle, bir mekansal doğaçlama olarak incelemektedir.Çalışma kapsamında gerilla bahçeciliği derinlemesine incelenerek ilişkisel araştırma yaklaşımı ile bahçeciler, kent sakinleri, kent ve otorite figürleri arasındaki çoklu ilişkiler analiz edilmektedir.Bu ilişkisel yaklaşım sayesinde çalışmanın sonuç çıkarımları gerilla bahçeciliği ile tanımlanan yeni kamusal mekanlar vehareket ile yeniden gündeme gelen 'kent hakkı' ve 'kent - kır ayrımı' meseleleri üzerinden ileri sürülmektedir.
The rise of industrial capitalism in 19th century brought pressures of mechanisation, privatisation and urbanisation, which triggered the fall of public life. Therefore, under such pressures, notion of public and, accordingly, perception over concept of publicness and public spaces have changed. Along with that change, 'space' has been commodified through being reduced into a physical entity, where merely technocrats are capable of producing it. Thus, individuals have been excluded from processes of production of public spaces and passivized by means of being encouraged to be spectators of their lives. However, against technocratic and fragmented approaches on production of space, alternative theories and practices spring up which adopt relational and unitary approaches towards production of space. Inspired from them, the concept of 'spatial impromptu' is suggested within scope of this thesis. This concept is basically a manifestation towards initiating possibility of social, political, cultural and ecological production of public spaces within flow of everyday life, where inhabitants are thought to be proactive throughout the whole process. Spatial impromptu, therefore, is considered as an attempt to evoke 'another publicness' for 'another public space'. Thus, this study aims to query how inhabitants reclaim public spaces through manifesting a new publicness. Along with this aim, the study analyses practice of guerrilla gardening as a spatial impromptu through appropriation, re-definition and reclamation of public spaces by inhabitants. Conducting in depth analysis on guerrilla gardening, a relational approach is developed to seek multiple relations between gardeners, inhabitants, city, authorities and nature. Thus, this relational analysis provides developing final implications of the study, where Guerrilla Gardening is addressed for appearance of new public spaces and regeneration of issues on 'right to the city' and 'town - country dichotomy'.