Tez No İndirme Tez Künye Durumu
143647 Bu tezin, veri tabanı üzerinden yayınlanma izni bulunmamaktadır. Yayınlanma izni olmayan tezlerin basılı kopyalarına Üniversite kütüphaneniz aracılığıyla (TÜBESS üzerinden) erişebilirsiniz.
A socially constructed reality: Sedad Hakkı Eldem / Toplumsal olarak kurgulanmış bir gerçeklik: Sedad Hakkı Eldem
Yazar:NİHAL BURSA
Danışman: DOÇ. DR. SELAHATTİN ÖNÜR
Yer Bilgisi: Orta Doğu Teknik Üniversitesi / Fen Bilimleri Enstitüsü / Mimarlık Ana Bilim Dalı
Konu:Mimarlık = Architecture
Dizin:
Onaylandı
Doktora
İngilizce
2003
197 s.
Türk mimarlık tarihinde öne çıkan bir isim olan Sedad Hakkı Eldem, kendi toplumsal çevresi tarafından, mimarlık alanındaki performansını da belirleyen, tuhaf ve kendine özgü kişiliği ile algılanmıştır. İncelenmesi gerektiği düşünülen bu durum, bu tez çalışmasını, mimari toplumsal olarak kurgulanmış bir gerçeklik biçiminde ele alan bir anlayış geliştirmek üzere yönlendirmiştir. Mimarlık, yalnızca basit bir inşa etme pratiği olarak ele alındığında, fiziksel ve görülebilen alanı oluşturur; bununla birlikte, bu görülebilirlik, tarihsel olarak tanımlanmış belirli bir toplumun kurguladığı anlam kategorileri yoluyla mümkündür. Bu bakış açısıyla, bir kişilik ve bir mimar olarak Sedad Hakkı'nın aynı dönemde içinde yaşadığı toplum tarafından nasıl kurgulandığı keşfedilmeye çalışılmıştır. Kendisinin müşterileriyle yapılan görüşmeler araştırmanın esasını oluşturmaktadır. Böylelikle, mimarın, müşterilerinin düşüncesinde nasıl yer ettiği yoluyla anlaşılmasına çalışılmıştır. Bu, tarihsel malzeme olarak varolan şeylere, aslında bugünün geçmişten gelen bir birikim olduğunu anlamamızı sağlayacak şekilde bakmamızı gerektirmektedir. Bu çalışma, Sedad Eldem'i toplumsal olarak kurgulanmış bir gerçek olarak ele alırken, onun kendisini ve mimarlığını hangi yollarla temsil ettiğini de ortaya koymaya çalışmaktadır. Diğer kişilikler karşısındaki duruşu ve bu ortamdaki varoluş biçiminin, onun bu toplumsal gaip tarafından kurgulanmasında belirleyici olduğu ileri sürülmektedir. Eldem'in Avrupa'ya yapmış olduğu seyahat sırasında tutmuş olduğu notlar ve otobiyografi niteliğinde hazırlamış olduğu bir metnin analizi onun kendisini tanımlama çabasını açığa çıkarmaktadır. Eldem, kendi kendisi ile konuşma niteliğindeki bu notlarında kendini oluşturmaya çalışmakta; diğerinde ise kendisini, algılanmasını istediği biçimde çizmektedir. Kişisel bütünlüğüne uygun olarak o, bir anlamda, kendisinin bir gerçeklik olarak kurgulanmasını kontrol etmektedir. Anahtar kelimeler Toplumsal olarak kurgulanmış gerçeklik, Sedad Hakkı Eldem, mimar/müşteri.
Sedad Hakkı Eldem, a prominent name of 20th century Turkish architecture, was perceived by his contemporaries in the social life world as an idiosyncratic and peculiar personality which determined also his performance as an architect. Therein, this situation, requiring a further recognition, steered this dissertation to develop an understanding of architecture as a socially constructed reality. When interpreted as a simple practice of construction, architecture forms the physical realm, the visible; this visibility, however, is possible through the categories of meaning constructed by a specific, historically defined society. With this particular stance, the way Sedad Hakkı Eldem was constructed as a personality and as an architect by the society contemporaneous with him was investigated. The interviews with his clients constituted the core of the research. Thereby, he was intended to be traced through the minds of his clients. This required a way of looking at what existed as the historical material which would help understanding the contemporary as a sedimentation. Conceiving Sedad Hakkı Eldem as a socially constructed reality, the present study extended also into his ways of representing himself and his architecture. Consequently, it is argued that the way he exposed himself to other subjectivities and his way of being in the world were constitutive in the construction of his image by a particular group of individuals who were his clients. Analyzing the two texts written by Eldem, his memoir of the journey to Europe and the autobiographical account reveals his deliberation in defining himself. In the memoir, as an inner speech, he forges himself; in the latter, he delineates himself as he wants to be perceived. In conformity with his personal integrity, Eldem in a sense controlled the process of the construction of his reality.Keywords: Socially constructed reality, Sedad Hakkı Eldem, architect/client.