Devletin varlığı ve işleyişi sorunu neredeyse tarihin her safhasında tartışılan konuların başında gelmektedir. Bu konu üzerine muhtelif düşünürler çeşitli fikirler orta koymuş ve devletin varlığını açıklamaya çalışmışlardır. Bu kapsamda çalışmanın temel amacı İbn Haldun'un mülk ve mülk'ün işleyişine yönelik ifade etmiş olduğu bilgileri sarih bir şekilde ortaya koymaktır. İbn Haldun Mukaddime adlı eserinde ele almış olduğu konuların başında ümran ilmi gelmektedir. İbn Haldun bu ilmi esasında müverrihlere tenkit bağlamında kurmuş olmakla beraber, toplumsal olayların asıl gerçek tarafını ve nedenlerini görmek ve göstermek için oluşturmuştur. Bu açıdan ümran ilmi bağlamında ele almış olduğu konuların başında mülk ve mülk'ün işleyişi sorunu gelmektedir. Çalışmanın temel amacı İbn Haldun bakımından devlet nedir? İbn Haldun'a göre devlet denilen yapının var olma nedenleri nelerdir? Devlet ile toplum arasındaki ilişkilerde temel sorunlar nelerdir? gibi temel konular etrafında İbn Haldun'un devletin işleyişi konusunda fikirlerini ortaya koymaktır. Bu amaçla ilk önce İbn Haldun'un eseri temel alınarak ikincil olarak konu hakkında kaleme alınmış kitap, makale, tez vb. çalışmalar dikkate alınarak çalışma gerçekleştirilmiştir. İbn Haldun'a göre devletin varlığı cemiyet hayatının devamı açısından kaçınılmaz ve zorunludur. Devletin varlık amacı içsel ve dışsal güvenliğin sağlanması, cemiyetin can ve mal güvenliğinin temin edilmesi üzerine inşa edilmiştir. Çünkü cemiyet hali üzere olan insan zaruri ihtiyaçlarını münferit olarak karşılayamadığı gibi içsel ve dışsal güvenliğini de tek başına karşılayacak kudrette değildir. Nitekim İbn Haldun can ve mal güvenliğini sağlayacak kişinin nesep asabiyesiyle tezahür edecek olan hükümdar, reis, lider vb. olduğunu ifade etmektedir. Bu çerçevede İbn Haldun'a göre devletin vazifeleri kültürler üstü bir olgu niteliğinde olan dini, nefsi/insanı, aklı, nesli ve malı muhafaza gibi beş temel zarureti gidermektir. Devletin can ve mal güvenliğini sağlama işlevi kültürler üstü bir zaruret olup evrensel bir olgu olarak ifade edilmektedir. İptidai durumda nesep asabiyesi ile sağlanan can ve mal güvenliği, hükümdarın muhteris bir hale bürünmesi, kendi nesebinden olan kimselere sırtını dönmesi ve şana ve şerefe tek başına sahip olma isteği üzerine nesep asabiyesi yerini sebep asabiyesine bırakır. Bu durumda hanedanlık tek kişinin mutlak hakimiyetine ve istibdadına bırakılır. Böylece asabiye siyaseti yerini zulüm siyasetine bırakır. Bu durumda devlet tebaanın can ve mal güvenliğini sağlamanın ötesinde bunu tehdit eden siyasi bir mekanizmaya dönüşür. İbn Haldun bakımından devletin temel amacı can ve mal güvenliğini tesis ve temin etmektir. Bu vazifesini yerine getiremeyen devletin nihayete ermesi kaçınılmazdır. Sonuç olarak İbn Haldun devletin varlığını insanların yaşamı için zorunlu bir etmen olarak görmüş ve cemiyet hayatının devamlılığı açsından elzem karşılamıştır. Lakin can ve mal güvenliğini sağlayacak olan devletin bunları sağlayamadığı gibi bizzat kendisinin zulüm uygulaması devleti nihayete götürmektedir.
Anahtar kelimeler: Ümran İlmi, Asabiyet, Mülk, İbn Haldun, Can ve Mal Güvenliği, Devletin işleyişi
|
The question of the existence and functioning of the state has been a subject of debate at almost every stage of history. Various thinkers have put forward various ideas on this subject and tried to explain the existence of the state. In this context, the main purpose of our study is to present the information that Ibn Khaldun has expressed about the state and its functioning in a clear way. Ibn Khaldun's Mukaddimah is one of the most important topics in the science of umran. Although Ibn Khaldun founded this science in the context of criticizing the historians, he created it in order to see and show the real side and causes of social events. In this respect, the problem of state and the functioning of state is one of the most important issues he dealt with in the context of the science of umran. The main purpose of the study is to put forward Ibn Khaldun's ideas about the functioning of the state around the basic issues such as the State from Ibn Khaldun's point of view, the reasons for the existence of the structure called the state according to Ibn Khaldun and the main problems in the relations between the state and society. For this purpose, firstly, Ibn Khaldun's work was taken as a basis and secondly, the study was carried out by taking into account the books, articles, theses, etc. written on the subject. According to Ibn Khaldun, the existence of the state is inevitable and necessary for the continuation of social life. In fact, the purpose of the existence of the state is built on ensuring internal and external security and ensuring the security of life and state of the community. Because human beings, who are in a state of community, cannot meet their essential needs individually, nor are they capable of ensuring their internal and external security on their own. As a matter of fact, Ibn Khaldun states that the person who will ensure the security of life and state is the ruler, chieftain, leader, etc., who will be manifested by the asabiyyah of descent. In this framework, according to Ibn Khaldun, the duty of the state is to fulfill five basic necessities such as the preservation of religion, soul/human, intellect, generation and livelihood, which is a transcultural phenomenon. The function of the state to ensure the security of life and state is essentially a supra-cultural necessity and is expressed as a universal phenomenon. In the primitive state, the security of life and state ensured by the primordial descent is replaced by the descent of reason when the ruler becomes ambitious, turns his back on his own descendants and wants to have the glory and honor on his own. In this case, the dynasty is left to the absolute domination and tyranny of one person. Thus, the politics of asabiya is replaced by the politics of oppression. In this case, the State becomes a mechanism that threatens the security of life and state of its subjects rather than ensuring it. In Ibn Khaldun's view, the main purpose of the state is to establish security of life and state. The State that fails to fulfill this duty is inevitably doomed. In conclusion, Ibn Khaldun saw the existence of the state as a necessary factor for the life of people and considered it essential for the continuity of community life. However, the state, which is supposed to ensure the security of life and state, not only fails to provide these, but also the practice of oppression itself leads the state to its end.
Key words: The science of Umran, Asabiyyah, State, Ibn Khaldun, security of Life and state, State functioning |