Tez No İndirme Tez Künye Durumu
13613
Kırk Vezir Hikayeleri I (inceleme) 2 cilt /
Yazar:MÜBECCEL KIZILTAN
Danışman: PROF. DR. ALİ ALPARSLAN
Yer Bilgisi: İstanbul Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü / Türk Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı / Eski Türk Edebiyatı Bilim Dalı
Konu:Türk Dili ve Edebiyatı = Turkish Language and Literature
Dizin:Eski Türk edebiyatı = Old Turkish literature ; Eski Türk edebiyatı = Old Turkish literature ; Hikaye = Story ; Kırk Vezir Hikayeleri = Kırk Vezir Tales
Onaylandı
Doktora
Türkçe
1991
1007 s.
XVI. yüzyıldan başlayarak Divan Edebiyatı nesir geleneği içinde yer alan Kırk Vezir Hikâyeleri biçim ve içerik özellikleriyle Hint, İran ve Arap kaynaklarına kadar uzanır. Türk Edebiyatının sade dil özelliği taşıyan hikâye türündeki önemli eserlerinden biridir. Pek çok yazma nüshası tespit edilen bu hikâyeler mukaddimeleri olan nüshalarda belirtildiği üzere Arapça Hikayet-i Erba' in-îsubhu Mesa adlı bir esere dayanır. Kırk Vezir Hikâyeleri Arapça'dan Ahmed-i Mısrı tarafından Türkçe'ye çevrilmiş ve devrin Sultanı olan Sultan II. Murat'a sunulmuştur. Eser Şeyhzade tarafından yeniden kaleme alınmış; hem II. Sultan Murat'a hem de Sultan II. Mehmet'e ithaf edilmiştir. iki ayrı koldan geldiği anlaşılan bu eserin nüshalarında iki ayrı yazar adıyla karşılaşılması onların aynı kişiler olabileceği görüşünün ortaya çıkmasına neden olmuştur. Fakat kaynaklarda ne Ahmed-i Mısrı ne de Şeyhzade hakkında bilgiye rastlanamamıştı r. Eserin konusunu üvey annesinin iftirasına uğrayan masum bir şehzadenin ölüm fermanını şahın kırk vezirinin hikâyeler anlatarak kırk gün boyunca bertaraf ettirmeye çalışmaları oluşturur. Vezirler ve hatun tarafından şahı etkilemek üzere anlatılan seksen hikâye ile on dokuz küçük hikâyenin ana çerçeve ile XIIIbağlantısını hikâye öncesi verilen öğütler sağlar. Şaha devlet adamı, aile reisi ve bir insan olarak görevlerini hatırlatıcı nitelikteki bu öğütler eserin yalnız okuyucuya hoşça vakit geçirtmeyi amaçlamadığını, öğretici ve ahlakı nitelik de taşıdığını gösterir. Çerçeve hikâye özelliği nedeniyle Hezar Efsane, Binbir Gece, Binbir Gün, Tutiname, Kelile ve Dimne, Bahtiyarname, Sindbadnâme gibi eserlerle Kırk Vezir Hikâyelerinin benzerlik taşıdığı görülür. Ayrıca bu eserlerle bazı hikâyelerin ortak olması aynı kaynaklarda buluştuklarının bir ifadesidir denilebilir. Bunun yanı sıra batı edebiyatlarındaki Ezop Masalları, Dekameron Hikâyeleri vb. eserlerde de ortak hikâyelerin olması ise kültür etkileşimi ile açıklanabilir. Kırk Vezir Hikâyelerinin gerek biçim gerekse konu açısından doğu ve batı edebiyatlarındaki eserlerle ortak özellikler taşıması eser üzerinde metin çalışması yapılmasının önemini ortaya koyar. Eserin XVIII. yüzyıldan başlayarak batılılar tarafından çevirileri yapılmıştır. Bunlar içinde en dikkat çekici olanı ise Arap harfli baskıya dayanarak metni çeviren E. J.W.Gibb' in çalışmasıdır. Çevirinin en önemli yanı Almanca ve Fransızca çeviri Terdeki farklı hikâyelerle üç yazma nüshadaki farklı hikâyelerin de çevrilerek eserin sonuna eklenmesi ve yüz on iki hikâyenin karşılaştırmalı bir tablosunun verilmesidir. XIVPek sevilip okunduğu nüshalarının çokluğundan da anlaşılan - tespitimize göre şimdilik yetmiş iki yazma nüsha - Kırk Vezir Hikâyelerinin Türkçe metin yayınının yapılmamış olmasının edebiyatımız açısından ne denli büyük bir eksiklik olduğu açıktır. Bu eksikliği bir parça doldurabileceği inancıyla çalışmamızda eserin öncelikle yazma nüshaları belirlendi. Bunlar hakkındaki bilgiler tablo ile gösterildi. Baskıları ve çevirileri tespit edilerek görülebilen on beş yazma, bir Arap harfli baskı, Almanca ve ingilizce çevirilerinden yola çıkılarak Ahmed-i Mısrı ve Şeyhzade nüshalarını gösteren bir kol şeması hazırlandı. Nüshalarda hikâyelerin sıralanışları, konularının farklılığı gibi özellikler belirlendi. Ayrıca bazı nüshaların muhtasar oldukları görüldü. Bu durumda edisyon kritik yapılamayacağı sonucuna varıldı. İncelenen nüshalar içinde Ahmed-i Mısri Kolundan gelen British Library No.7882'de kayıtlı nüsha metin çalışması için seçildi. Bu seçimi yapmakta da eserin Arapça'dan Ahmed-i Mısrı tarafından Türkçe'ye çevrilmesi, bu koldan gelen nüshaların da yalnız Sultan II. Murat'a sunulması, ayrıca bu metnin harekeli bir nüshadan kopya edilmiş olması, eserin dil ve anlatım özelliğindeki zenginlik ve ayrıntılar etken oldu. XVÇalışmaya Gibb çevi risindeki ve görülen yazma nüshalardaki farklı hikâyelerin özetleri eklendi. Metin yayım sonraya bırakıldı. Ayrıca görülen yazmalarla, çeviri lerdeki hikâyelerin karşılaştırmalı tablosu yapılarak toplam yüz otuz altı hikâye tespit edildi. Gibb çevirisindeki tablodan farklı olarak da otuz küçük hikâyenin ve üç düş ile yorumunun da özeti yapılarak tabloda da gösterildi. Kırk Vezir Hikâyelerinde Türk ve dünya edebiyatlarındaki pek çok eserle ortak hikâyeler bulunması göz önüne alınarak yüz otuz altı büyük, otuz küçük hikâye ile düşlerin motif dizini gerçekleştirildi. Eserde insan, duygu, düşünce ve hayâl gücünün zengin bir ifadesi görülür. Hikâye türünün önemli eserlerinden biri olan bu eser pendname ve siyasetname niteliği taşıyan öğütleri nedeniyle aynı zamanda bir ahlâk kitabıdır da denilebilir. Bu eser yalnız dil ve edebiyat tarihi açısından önem taşımaz. Hikâyelerde insanların sosyal yaşayışları, inançları, gelenekleri, ahlak anlayışları gibi. çok çeşitli ayrıntılar nedeniyle insanlığın kültür tarihi açısından da önemli bir belge niteliği taşır. XVI