Kamusal ve özel alanda kadına yönelik olarak cinsiyetinden dolayı gerçekleşen fiziksel, psikolojik, cinsel, ekonomik ve sosyal şiddet unsurlarıyla mücadele meselesi özellikle 1990'lı yıllardan günümüze akademik literatürde giderek yükselen bir ilgi konusudur. Bu çalışmanın konusu, Türkiye'de kadına yönelik şiddetin sosyolojik belirleyicilerinin incelenmesidir. Çalışmada amaç olarak kadına yönelik şiddet gibi küresel bir sorunun sebeplerinin totolojik yaklaşımlardan ziyada mikro düzeyde incelenmesidir. Bu amaca ulaşmak için Kilis il düzeyinde kadına karşı şiddetin sebepleri incelenmiş ve elde edilen bulgular Türkiye'deki genel çalışmalarla karşılaştırılmış, benzerlik ve farklılıkları analiz edilmiştir.
Çalışmanın amacına yönelik elde edilmek istenen, şiddet mağduru kadının, toplumsal cinsiyet rollerinden kaynaklı var olan eşitsizliklerin hayatlarına nasıl yansıdığı, şiddetin eğitim, sosyo ekonomik düzeyle kültürel ve bölgesel farklılıklar ile nasıl bir ilişki içinde olduklarını tespit etmektir. Çalışmada istenen verilerin toplanmasında en uygun yolun mülakat olduğu değerlendirilmiştir. Bu değerlendirmeden hareketle araştırma Kilis il düzeyinde 10 şiddet mağduru kadınla nitel araştırma tekniği olan görüşme yoluyla veriler toplanarak hazırlanmıştır.
Yapılan araştırmada Kilis ilinde kadının erken yaşta evlendirilmesi, görücü usulü evlenme şeklinin yaygın olması, eğitim seviyesinin düşüklüğü, şiddetin toplum tarafından haklılaştırılması, kadının çalışma hayatında kendine yer bulamaması gibi nedenler geleneksel toplumsal cinsiyet rollerinin pekişmesini sağlamaktadır. Bu durum ev içi kadın erkek güç dengesizliğini arttırmakta ve bunun sonucunda kadınlar fiziksel, psikolojik, cinsel ve ekonomik şiddet türüne yada türlerine maruz kalmaktadır. Geleneksel ataerkil değerlerin etkin olmasıyla kadınların şiddet sarmalından çıkması zorlaşmaktadır.
|
Due to their gender, the issue of combating the elements of physical, psychological, sexual, economic, and social violence against women in public and private spheres has been a subject of increasing interest in the academic literature, especially since the 1990s. The subject of this study is the sociological determinants of violence against women in Turkey. The aim of the study is to examine the causes of a global problem such as violence against women at a micro level rather than tautological approaches. To achieve this aim, the causes of violence against women at Kilis have been examined and the findings have been compared with the general studies in Turkey, and their similarities and differences have been determined.
The study aims to determine how the inequalities arising from gender roles are reflected in the lives of women who are victims of violence, and to analyze how violence is related to education, socio-economic level, cultural and regional differences. It has been evaluated that the most appropriate way to collect the requested data is the interview. Based on this, the data has been collected through interviews, which is a qualitative research technique, with 10 women who are victims of violence at Kilis. It has been found that reasons such as early marriage of women in Kilis, the prevalence of arranged marriages, low education level, justification of violence by the society, and the inability of women to find a place in working life ensure the reinforcement of traditional gender roles. This situation increases the male-female power imbalance in the home, and as a result, women are exposed to the type or types of physical, psychological, sexual, and economic violence. With the influence of traditional patriarchal values, it becomes difficult for women to get out of the spiral of violence. |