Tez No İndirme Tez Künye Durumu
152272
A multi - factor analysis model to determine the use value of enclosed outdoor spaces / Binalarla tanımlanmış dış mekanların kullanım değerini saptamaya yönelik çok faktörlü bir analiz modeli
Yazar:DİLEK YILDIZ
Danışman: PROF. DR. HASAN ŞENER
Yer Bilgisi: İstanbul Teknik Üniversitesi / Fen Bilimleri Enstitüsü / Mimarlık Ana Bilim Dalı
Konu:Mimarlık = Architecture
Dizin:
Onaylandı
Doktora
İngilizce
2004
229 s.
Bu tez çalışması binalarla tanımlanmış dış mekanların kullanım değerini analiz etmekte; bu kavramın önceki araştırma sonuçlan ve mevcut literatürün incelenmesi sonucunda elde edilen faktörlerle ilişkisini incelemektedir. Buna göre, araştırmanın amaçlan şöyle ifade edilebilir ¦ "Kullanım değeri" kavramını anlamak, analiz etmek ve değerlendirmek, ¦ "Kullanım değeri" kavramı ile önceden tahmin edilen faktörler arasındaki ilişkileri; kullanım değerinin bu faktörlere nasıl ve ne derece bağımlı olduğunu araştırmak, ¦ önceden tahmin edilen faktörlerin etkilerini araştırmak suretiyle önerilen modelin geçerliliğini test etmek ve son olarak, - Gelecekte binalarla tanımlanmış dış mekanların tasarımında gözönünde bulundurulabileceği düşünülen, bu mekanları çekici, hoş, davet edici kılan bazı önermelerde bulunmak ve böylece binalar arasındaki yaşamın kalitesini yükseltmek. Araştırmanın problem alanına, çevresel tasarım kuramını geliştirmekle ilgili bir disiplin olan çevre-davranış çalışmalarının perspektifinden yaklaşılmıştır. Çevre- davranış etkileşimini açıklayan modeller arasında, eko-davranışsal yaklaşım bu çalışma için uygun bir zemin hazırlamaktadır. Tasarlanmış bir çevrenin ekolojik analizi insanları ve çevreyi birbirine bağlayan mekanizmanın doğası üzerinde durmakta ve insan davranışının mekansal özelliklerini incelemek için yöntemler önermektedir. Ekolojik psikolojinin gücü çevre üzerinde odaklanmasından kaynaklanmaktadır. Bu bağlamda, ekolojik psikoloji "aktivite-mekan" ile temel olarak aynı olan "davranış üniteleri" kavramını ortaya koymaktadır. Davranış ünitesi kuramına göre çevre belirli aktivite ve davranışları destekleyen bir davranış üniteleri kümesidir. Böylece, davranış üniteleri "doğal yaşam birimleri'' olarak belirli bir zaman diliminde, aktivite ve yerin sürekli bir birleşimi olarak tanımlanabilir. Bu bakış açısına göre binalarla tanımlanmış dış mekanların kullanım değerini daha iyi kavramak, öncelikle aşağıdaki iki temel kuramsal konu üzerinde odaklanmayı gerekli kılan ¦ Davranış üniteleri ve bu ünitelerin sosyal ve kültürel bağlamlarını kapsayan insanlar (bireyler ya da gruplar) ve yer arasındaki ilişkiler, ¦ Çevresel ipuçları, algılama, anlam ve çevresel destekleyiciler yoluyla kullanıcıların fiziksel çevre hakkındaki bilgi işleme süreci. Binalarla tanımlanmış dış mekanların kullanım değeri bu çalışmada; ¦ Aktivite çeşitliliği (farklı aktivite türlerinin sayısı) ¦ Aktivitelerin sıklığı (kullanıcıların her bir aktiviteyi haftada kaç kez yaptıkları) ¦ Kullanım yoğunluğu (belirli bir zaman dilimdeki toplam kullanıcı sayısı) ¦ Mekanda kalış süresi (kullanıcıların söz konusu mekanda bir haftada toplam geçirdikleri süre)' nin bir birleşimi olarak tanımlanmıştır. XVBu çalışmanın temel hipotezi, kuşatılmış dış mekanların kullanım değerini etkileyen fiziksel, sosyo-kültürel, iklimsel vb. pek çok faktörün olduğu görüşüne dayanır. Bu bağlamda, binalarla tanımlanmış bir dış mekanın toplam kullanım değeri tüm bu ilişkili faktörlerin hem karşılıklı etkileşimi, hem de kapsamlı bir birleşimi sonucunda oluşur. Her biri çeşitli derecelerde kullanım değeri üzerinde etkili olan bu faktörler bir arada, binalarla tanımlanmış dış mekanların kullanım değerini saptamaya ve değerlendirmeye yönelik bir analiz modeli oluşturabilirler. Kullanım değeri üzerinde etkili olabilecek faktörler burada fiziksel nitelikler, tanımlanmışlık, estetik-görsel nitelikler, yaya hareketi, bağlam, planlanmış aktiviteler, zaman aralığı ve kullanıcı profili olarak saptanmıştır. İkinci temel hipotez, kullanım değerinin bileşenleri olan aktivitelerin çeşitliliği, sıklığı ve süresinin, eylemler için ipucu sağlamaları nedeniyle mimari ve fiziksel niteliklerin etkileri sonucunda oluştuğu konusundadır. Bu bağlamda çalışmanın ikincil derecedeki hipotezi, dış mekanların tanımlanmışlık derecesinin kullanıcıların o mekanı kullanma şeklini etkileyebileceğidir. Binalar tarafından çevrelenmiş olmak, çevreleyen binaların kullanıcısı olan olası bir kullanıcı grubunun bina yakınındaki dış mekanları kullanmasını sağlar. Aynı zamanda "sınır etkisi" ne bağlı olarak binalar etrafında, kullanım yoğunluğu ve örüntülerinin binalardan uzaktaki alanlara göre farklılaşma eğiliminde olduğu bir etki alanı yaratır. Tüm bu hipotezleri test etmek için bu çalışmada çok teknikli bir yöntem kullanılmıştın ¦ Tanımlayıcı analiz: Fotoğraflar ve alanda alınan notlarla kullanım değeri ile ilişkili olabilecek mekanın fiziksel niteliklerini kaydetmek. ¦ Alan gözlemleri: Yere özel bilgi sağlayan yani "kim", "nerede", "ne yapıyor" u anlatan davranışsal haritalama için kullanıcıların sistematik olarak gözlemlenmesi, ¦ Anketler: Kullanım değeri bileşenleri ve tahmin edilen faktörler arasındaki ilişkileri bulmak amacıyla 209 kullanıcıyla yüz yüze yapılan anketler. Dış mekanlarında çok çeşitli öğrenci aktiviteleri için yerler sunan kampus çevreleri alan çalışması için uygun görülmüştür. Alan çalışması Ankara'da Orta Doğu Teknik Üniversitesi Kampusu'nda yapılmıştır. Bu kampus çevresinin seçiminden önce, Ankara ve İstanbul'da yedi farklı kampus ziyaret edilmiştir. Tüm bu kampuslar arasında, Türkiye'nin en eski ve en büyük kampuslarından biri olarak, ODTÜ Kampusu'nun dış mekan kullanımının değişmeyen ve tutarlı bir karakterde olduğu görülmüştür, ûn gözlemler sonucunda elde edilen bilgiler doğrultusunda kampus içindeki ana yaya aksı üzerinde en yoğun kullanılan üç mekan seçilmiştir. İlk olarak tanımlayıcı analizlerle seçilen bu mekanların başarılı ve başarısız nitelikleri tespit edilmiş, daha sonra mekanı çevreleyen cepheler, girişler, mekandaki odak noktaları, geçiş mekanları gibi belirli elemanlar analiz edilmiştir. Gözlemler haftanın beş günü saat 12.10-13.10 arasında seçilen bu üç mekan için ayrı ayrı yapılmıştır. Gözlemlere göre seçilen mekanların içindeki farklı konumların fiziksel nitelikleri doğrultusunda farklı kullanım örüntülerini desteklediği bulunmuştur, örneğin, mekanın sınırlarında yer alan alçak duvarların, kısa süreli oturma- dinlenme, sigara içme, etrafı seyretme gibi aktiviteleri desteklediği, diğer taraftan ağaçlı, gölgelik açık-çimen alanların yeme-içme, okuma, sohbet etme, çimende uzanma-uyuma, müzik dinleme gibi pek çok farklı aktiviteyi desteklediği fark edilmiştir. Bu bağlamda, ağaçlı çimen alanların bu alan çalışması için en çok "davranış üreten" fiziksel eleman olduğu saptanmıştır, öğrencilerin büyük bir çoğunluğu bulundukları yerden gelen-geçen insanları görebilecekleri alçak duvarları ve bankları tercih etmişlerdir. Bu bağlamda, banklar, oturulan alçak duvarlar, gölgeli çimen alanlar kuşatılmış dış mekanların kullanım değeri üzerinde en etkili olan fiziksel elemanlardır. xviBütün mekanlarda çevreleyen binaların ana girişleri ya da ön bahçeleri (karşılama mekanları) çok yoğun kullanılmıştır. Kullanıcıların çoğunluğu bu bölgeleri elverişli- uygun ve evleri kabul ettikleri kampusdeki kendi bölümlerine en yakın yerler olarak tanımlamışlardır. Aksine, iç mekan ile dış mekan arasında ilişkinin olmadığı cephelerin düz sınırları boyunca kullanım yoğunluğunda belirgin bir azalma vardır ki, bu da iç ile dış arasındaki sınır koşullarının kullanım yoğunluğunu desteklediğini göstermektedir. Benzer şekilde, kullanım çevreleyen binalara yakın alanlarda, yaygın bir kullanım örüntüsü olan açık-çimenlik alanlara kıyasla çok daha yoğun bir karakter gösterir. Hem aktivite türlerinin hem de aktivitelerin süresinin ön bahçelerde uzaktaki alanlara kıyasla farklılık gösterdiği gözlemlenmiştir, örneğin, kullanıcılar çimenlik açık alanlarda gruplar halinde sohbet etme, oyun oynama, okuma, müzik dinleme gibi aktivitelerle ortalama yirmi dakikadan üç saate kadar vakit geçirirken; çevreleyen binaların ön bahçelerinde buluşmak üzere arkadaşlarını beklerken, tesadüfen arkadaşlarıyla karşılaşıp ayaküstü sohbet ederken maksimum on yada onbeş dakika vakit geçirmektedirler. Anketlerin değerlendirilmesi için kullanılan istatistiksel analizler üç aşamada gerçekleştirilmiştir: 1. Faktör analizi: Her bir bağımsız değişkene faktör analizi uygulanarak kullanıcıların bu değişkeni kaç alt değişkenle algıladığı saptanmış, 2. Korelasyon analizi: Bulunan her bir alt değişken bağımlı değişkenlerle ikili setler halinde korelasyon analizine tabi tutulmuş, 3. Çoklu-regresyon analizi: Son olarak her bir bağımlı değişkeni açıklamak için, tüm bağımsız değişkenlere bir arada regresyon analizi yapılmıştır. Korelasyon analizleri sonucunda bulunan R değerlerinin yüksek olmayışı bağımlı ve bağımsız değişkenler arasında çok kuvvetli ilişkilerin olmadığını göstermektedir. Bulunan bu değerler bağımlı değişkenleri tek bir tek bir değişkenle açıklamanın mümkün olmadığı ve bu alanda pek çok değişkenin etkili olabileceği düşüncesine yol açmaktadır. Bu da aslında araştırmanın varsayımını desteklemekte ve bu alanda çoklu regresyon analizleri yapmanın gerekliliğini ortaya koymaktadır. Bu analizler ile her bir bağımlı değişkeni açıklayan bağımsız değişkenler seti bulunmuştur. Hem gözlemler, hem de korelasyon ve regresyon analizleri gözönünde bulundurulduğunda her bir bağımsız değişkenin bağımlı değişkenlerle ilişkileri hakkında şu sonuçlara ulaşılmıştır: Fiziksel nitelikler: Fiziksel nitelikler mekanda kalma süresi ve aktivite çeşitliliği ile ilişkiler göstermiştir. Bu değişken niceliksel analizlerde önem derecesi olarak altıncı sırada yer almasına rağmen, hem gözlemler, hem de açık-uçlu sorulara verilen yanıtların analizine dayanarak, davranış örüntülerinin çevrenin fiziksel niteliklerine göre değiştiği, bunun da fiziksel niteliklerin kullanım değeri üzerindeki etkisinin bir göstergesi olduğu söylenebilir. Tanımlanmışlık: Çevreleyen binaların kullanım sıklığı tüm bağımlı değişken bileşenleriyle önemli ilişkiler göstermiştir. Buna göre, kullanıcılar dış mekanı çevreleyen binaları ne kadar sık kullanırlarsa, dış mekanda da o kadar çok vakit geçirmekte, daha farklı aktivitelerle uğraşmakta ve bu aktiviteleri daha sık yapmaktadırlar. Diğer taraftan niceliksel analizlere göre tanımlanmışlık altında ele alınan diğer bileşenler örneğin geçiş mekanları, algılanan tanımlanmışlık derecesi, sınır koşullan kullanım değeri üzerinde çok önemli bir etki göstermemiştir. Estetik-görsel nitelikler: Kullanıcılar mekanı güzel, çekici, davet edici, rahat, özgün bulduktan zaman, kısaca zihinlerinde mekanla ilgili pozitif bir imge oluşturduklarında mekanda daha uzun zaman geçirmektedirler. Bağlam: Bağlam kullanım değerinin tüm bileşenleri ile ilişkili bulunmuştur. Buna göre, eğer dış mekan tüm kampus içinde merkezi bir konumdaysa, kolaylıkla xviiulaşılabiliyorsa ve kullanıcıların kampus içindeki günlük dolaşımları üzerindeyse o mekandaki özellikle aktivite çeşitliliğinin yüksek olması beklenmektedir. Mekansal düzen: Mekansal düzenin kullanım değerinin tüm bileşenleriyle ilişkili olduğu ancak özellikle mekanda kalış süresini etkilediği bulunmuştur. Önceden planlanmış aktiviteler: Modelin en önemli faktörlerinden biri olarak hem aktivitelerin çeşitliliği hem de mekanda kalış süresi üzerinde önemli etkileri olduğu saptanmıştır. Yaya hareketi: Yaya hareketi aktivite çeşitliliği ve mekanda kalma süresi ile ilişki göstermiştir. Mekanın içinden geçen insan sayısı arttıkça kullanıcıların mekanda geçirdikleri süre de artmaktadır. Zaman aralığı: Kullanıcıların %62.5'i dış mekanları baharda daha sık kullandıklarını belirtmişlerdir. F test analizi mevsime göre farklılaşmanın sadece bireylerin mekanda kalış süresi üzerinde etkili olduğu göstermiştir (f:4.25, p:0.01). T test analizine göre, gün içindeki zaman diliminin bağımlı değişkenler üzerinde herhangi bir etkisine rastlanmamıştır. Bununla birlikte, kullanıcıların %41.5'i dış mekanları öğlen saat 12.00-14.00 arasında, %36.1'i ise öğleden sonra 14.00-17.00 arasında daha sık kullandıklarını belirtmişlerdir. Kullanıcı profili: Kullanıcıların dış mekan kullanımına yönelik alışkanlık ve eğilimleri aktivitelerin çeşitliliği ve mekanda kalma süresi üzerinde önemli etkiler göstermiştir, öğrenciler kampusta bulundukları toplam süre arttıkça (ki bu öğrenciler master ve doktora öğrencileridir) dış mekanları daha az kullanmakta ve dış mekanlarda daha vakit geçirmektedirler. Cinsiyetin etkilerini görmek için yapılan T test sonuçlarına göre, kadınların erkeklere göre mekanda kalış sürelerinin daha fazla olduğu (t: 3.19, p:0.00) ve mekanda erkeklere oranla daha farklı aktivite çeşitleriyle (t:2.35, p:0.02) meşgul oldukları görülmüştür. Bu araştırma kuşatılmış dış mekanların kullanım değerini etkileyen pek çok faktör olduğunu göstermiştir. Bununla birlikte, bu faktörlerden bazılarının kullanım değeri üzerinde çok etkiliyken, diğerlerinin daha az etkili olduğu bulunmuştur, özetle niceliksel bulgular bağımsız değişkenlerin önem sırasını şöyle ortaya koymuştun 1. Tanımlanmışlık 2. Planlanmış aktiviteler 3. Mekansal düzen 4. Kullanıcı profili 5. Bağlam 6. Fiziksel nitelikler 7. Yaya hareketi 8. Estetik-görsel nitelikler ve 9. Zaman aralığı. Bu çalışma yukarıda bahsedilen faktörlerin önemlerini gösterirken, aynı zamanda çalışmanın başında göz önüne alınmamış, gelecekteki araştırmalarda birer faktör olarak düşünülmeye aday olan yeni etkileri ortaya çıkarmıştır: ¦ Kullanım yoğunluğu yüksek olan binalara yakınlık, ¦ Görünebilirlik-iyi görüş alanlarının varlığı, ¦ Diğer insanların varlığı, ¦ Mekanla duygusal bir bağın oluşmuş olması, ¦ Oturma mekanı ve gölgeli mekanlar. özetle, binalarla tanımlı dış mekanların kullanım değerinin bir arada çalışan pek çok faktöre bağlı olduğu unutulmamalıdır. Ancak farklı durumlarda faktörlerin bazıları diğerlerinden daha önemli olabilir. Daha da önemlisi, çalışmanın bulguları gelecekte binalarla tanımlanmış dış mekanların tasarımı ve bu mekanlardaki kullanım XVIIIörüntülerinin zenginleştirilmesi için bazı önermelerde bulunabilir, ancak bunlar genellenebilir bir tasarım rehberi oluşturamaz. Sonuç olarak, bu çalışmada önerilen model, binalarla tanımlanmış dış mekanların kullanım değerini saptamak ve değerlendirmek için kullanılabilir, tasarım aşamasında tasarımcılara rehberlik edebilir ve gelecekteki araştırmaları yönlendirebilir. Aynı zamanda, bu model yalnızca uygulama alanında çalışan mimarlara, peyzaj mimarlarına ve kent tasarımcılarına değil; planlamacılara, psikologlara ve diğer sosyal araştırmacılara da yardımcı olabilir. Tüm bu disiplinler bu araştırmanın sonucu olan bilgiden yararlanabilirler. Anahtar kelimeler: Binalarla tanımlanmış dış mekanlar, kampus çevreleri, kullanım değeri, eko-davranışsal yaklaşım, faktörler ve fiziksel nitelikler. XIX
This thesis analyzes the concept of "use value" of enclosed outdoor spaces, and examines its relationship with the presumed factors, which are derived from an existing body of literature and earlier research results. Accordingly, the objectives of this research can be stated as the following: ? To understand, analyze and evaluate the concept of use value, ? To look into the relationship between the concept of use value and some certain factors, to search for how and to what extent use value is dependent on these factors, ? To test the validity of the proposed model by searching for the effects of these presupposed factors and finally, ? To obtain some implications which make these spaces inviting, attractive and nice for the design of enclosed outdoor spaces in future, and thus raise the quality of life between buildings. The problems of this research have been approached from the perspective of environment-behavior studies, which is a discipline concerned with developing the theory of environmental design. Among the models of environment-behavior interaction, the eco-behavioral approach comprises a suitable base for this study. The ecological analysis of a designed environment emphasizes the nature of mechanisms that link people and environments and proposes the means for studying the spatial properties of human behavior. The strength of ecological psychology is that, indeed, it focuses attention on the environment. In this regard, it provides the concept of "behavior setting" (BS), which is essentially the same as "activity-space". According to the behavior setting theory, the environment consists of a set of behavior settings that afford certain behaviors and activities. Thus, behavioral settings as "natural life units" are stable combinations of activity and place in a specific period of time. According to this point of view, a better understanding of the use value of enclosed outdoor spaces requires attention on these two main theoretical issues below: ? Relations between people (individuals or groups) and place, including behavior settings and their social and cultural contexts, ? Users' information processing of the physical environment and their affordances by means of mutual interaction among environmental cues, affordances, perception, and meaning. The use value of enclosed outdoor spaces in this study is described as a combination of, ? Activity diversity (number of different types of activities), ? Frequency of activities (how many times per week users engage in each activity) ? Use density (number of people engaged in activities at a specific period of time) and,? Occupancy time (the total period of time per week that users spend in each setting). The major hypothesis of this study is based on the assumption that there are many factors, which are physical, social-cultural, climatic and so forth on the use value of enclosed outdoor spaces. Thus, the overall use of an enclosed outdoor space will be the result of both interactions and comprehensive integration of all these related factors-elements. Each of these factors has an effect on the use value to varying degrees, and altogether they may establish an analysis model to determine and evaluate the use value in enclosed outdoor spaces. Physical features, enclosure, spatial layout, aesthetic-visual quality, pedestrian movement, context, planned activities, period of time and user profile are considered as factors that can be influential on the use value. The second major hypothesis is that the diversity, frequency and duration of activities, which are the components of use value, would be a function of physical and architectural features, since they provide cues for actions. In this regard, the minor hypothesis of this study is that the degree of enclosure of outdoor spaces may affect the way people use them. Being enclosed by buildings offers a potential user group, which are users of those buildings, to adjacent outdoor spaces. Depending upon the edge effect, buildings create an influence area around themselves, in which both use density and patterns tend to differentiate in comparison with the areas which are away from them. In order to test these hypotheses, this study has employed a multi-technical method including: ? Descriptive analysis: Recording the physical features of the setting that can be related to use variables, by taking photographs and field notes; ? Field observations: Systematic observations of users for behavioral mapping, which provides place specific information: namely "who' is doing "what' and 'where', ? Questionnaires: Face to face questionnaires with 209 respondents to search for the relations between presumed factors and the components of use value. Offering places for a wide range of student activities in outdoor spaces, campus environments seemed appropriate places as case study settings. The case study was conducted at the Middle East Technical University Campus located in Ankara. Before the selection of this campus environment, seven different campuses in Istanbul and Ankara were visited. Among all these visited campus environments, being one of the oldest and biggest university campuses in Turkey, it was observed that the outdoor space use of METU Campus has a settled and steady character. According to the information obtained after the initial observations, the first three heaviest used settings on the main pedestrain alley of the campus.were selected for examination. /. Firstly, by using descriptive analyses, the successful and unsuccessful features of these settings were determined and then they were analyzed based on some specific elements such as surrounding facades, entrances, focal points and transition spaces. The three selected spaces were observed throughout five weekdays during the time intervals, which was from 12.10 a.m. to 1.10 p.m. After the observations, it was found that different locations in selected settings depending upon their phycjcal pt^^av* features support different use patterns. For example, it has been noticed that while the seating wail or the ledge affords only watching, smoking or sitting-resting for a short duration, the grassy open area with shaded trees affords many activities like eating, chatting, reading, listening to music and lying down-sleeping. In this regard, xigreen areas with many shaded trees were determined as the most "behavior- generating'' features for these cases. Many students preferred seating walls and benches facing the settings where they can see people passing by. In this regard, open grassy areas, benches and sitting walls are the most influential physical features on the behavior patterns of enclosed outdoor settings. In all settings, the main entries to the surrounding buildings or front yards were highly used. Many users defined them convenient and the closest place to their departments as home-base. Conversely, along the straight edges of the facades, that is, where there was not a relationship between an indoor and outdoor space, there was also a clear decrease in use density, suggesting that the boundary treatment between indoor and outdoor affords use density. Likewise, use shows a much more dense character in the areas adjacent to the surrounding buildings compared to open-grassy areas, which generally had a widespread pattern. It was observed that both the activity types and the duration of activities showed changes in the front yards in comparison with the areas which are away from them. For example, users usually spent approximately from twenty minutes to three hours at grassy-open areas while engaging in chatting, games in groups, reading or listening to music by themselves, whereas they only spent a maximum of ten or fifteen minutes in the front yards of the surrounding buildings while engaging in waiting for friends, chance meetings or chatting for a short period. Statistical analyses have been employed in three steps: 1. Factor analysis: Applying factor analysis each independent variable showed how users perceived this variable by which sub-variables, 2. Correlation analysis: Each sub-variable has been correlated with the dependent variables, 3. Multiple regression analysis: In order to explain each dependent variable, multiple regression analyses have been applied to the whole independent variables altogether. Low R values obtained as a result of correlation analyses show that there are not strong relationships between the dependent and the independent variables. These values showed that it is not possible to explain the dependent variables only with one independent variable and there may be many influential ones in this problem area. This actually supports the hypotheses of the research and it reveals the requirement of doing multiple-regression analyses. When both observations, correlation and regression analyses were taken into account, it was reached the following results about each independent variable's relationship to the dependent ones. Physical features: Physical features showed relations with occupancy time and activity diversity. Even though this variable is the sixth in the order of importance according to the quantitative analyses, based on both observations and analysis of the responses to the open-ended questions, it is possible to state clearly that behavior patterns changed according to the different attributes of the environment and this is an indicator of the effect of phsical features on the use value. Enclosure: Use frequency of surrounding buildings showed the most significant relations with allmost all of the components of use value. Accordingly, the more frequently people use indoor functions, the more frequently they use the outdoor spaces; the more they spend time outdoors, the more they engage in diverse activities. On the other hand, according to the quantitative analyses, other components of enclosure such as transition spaces, perceived degree of enclosure and boundary conditions did not indicate to have significant relations with use value components. XIIAesthetic-visual qualities: When users think that an outdoor space is visually beautiful, attractive, inviting, comfortable and unique, briefly if it causes users to have some positive associations in their minds, they spend much more time in that outdoor space. Context: Context was found to have relations with ail of the components of use value. Accordingly, if an outdoor space has a central location on the whole campus, it is easily accessible and it is on the path of everyday circulation of users, especially the activity diversity of that outdoor space is likely to be at a high level. Spatial layout: It was found that spatial layout has relations with all of the components of the use value, but it especially influences occupancy time. Planned activities: Being one of the most important factors of the proposed model, it has strong effects on both activity diversity and occupancy time. Pedestrian movement: Pedestrian movement has relations with activity diversity and occupancy time. The higher the rate of people passing through the space, the more users spend time outdoors. Period of time: 62.5% of users stated that they use outdoors much more frequently in spring. F test analysis (f: 4.25, p: 0.01) showed that seasonal differentiations is just influential on occupancy time by individuals. According to the T test analysis, specific period of time over a weekday does not have any effect on dependent variables. However, 41.5% of users stated that they use outdoors at noon between 12 a.m.-2 p.m., 36.1% of users stated that they use outdoors in the afternoon between 2 p.m.-5 p.m. User profile: Users' habits and attidutes about outdoors have strong relations with occupancy time and activity diversity. As the total residency time on campus increased (those users are post graduate students), users engage in less diverse activities and spend less time outdoors. According to the T test results, which was done to see the effects of gender, it was found that female users spend much more time (t: 3.19, p:0.00) and engage in more diverse activities (t:2.35, p:0.02) in the settings. This research showed that there are, in fact, many factors which are influential on the use value of enclosed outdoor spaces. However, it was found that some of them are very influential, while others are less influential. Briefly, quantitative findings revealed the order of importance of independent variables as the following: 1. Enclosure 2. Planned activities 3. Spatial layout 4. User profile 5. Context 6. Physical features 7. Pedestrian movement 8. Aesthetic-visual qualities 9. Period of time. While proving the significance of some factors mentioned above, this study also revealed new effects that have not been taken into account at the beginning of the study and each of them is a nominee for being considered as factors for future researches. Thus, further research is needed to examine in detail; ? Proximity to the high activity buildings, ? Visibility-the presence of good viewing areas, ? Presence of other people-friends, ? Attachment to the space, and * Sittable space and shaded space. xiiiIn brief, it is important to keep in mind that the use value of enclosed outdoor spaces depends on many factors working together, yet in different cases some might be more important than others. More importantly, the findings of current study can only help to draw some implications for the design of enclosed outdoor spaces in future and the enhancement of use patterns, but it cannot offer guidelines for making generalizations. Consequently, the proposed model in this study can be used to determine and evaluate the use value of enclosed outdoor spaces and therefore it can also give guidance to the designers at the design stage and can orient future research as well. This model may have been instrumental not only in the scope of design practice for architects, landscape architects and urban designers, but also in the area of planners, psychologists and other social researches. They can all benefit from the results of this research. Keywords: Enclosed outdoor spaces, campus environments, use value, eco- behavioral approach, factors and physical features. xiv