Tez No İndirme Tez Künye Durumu
143017 Bu tezin, veri tabanı üzerinden yayınlanma izni bulunmamaktadır. Yayınlanma izni olmayan tezlerin basılı kopyalarına Üniversite kütüphaneniz aracılığıyla (TÜBESS üzerinden) erişebilirsiniz.
A case study on impact assessment of drained Amik lake / Kurutulan Amik gölünün etki değerlendirmesi üzerine bir durum çalışması
Yazar:AYSUN KÖROĞLU
Danışman: PROF. DR. İLHAN TALINLI
Yer Bilgisi: İstanbul Teknik Üniversitesi / Fen Bilimleri Enstitüsü / Çevre Mühendisliği Ana Bilim Dalı
Konu:Çevre Mühendisliği = Environmental Engineering
Dizin:
Onaylandı
Yüksek Lisans
İngilizce
2003
250 s.
Atık alanlar ve hastalıkların kaynağı olarak kabul edilmeleri nedeniyle, özellikle, 1800'lerden itibaren, tarım arazisi oluşturmak, sıtma ve sel baskınlarını önleme amacıyla sulak alanların kurutulması, kazılması ve doldurulması dünyada yaygın bir uygulamaydı. Diğer sulak alanlar gibi, Amik Gölü de sivrisinek kontrolü ve sel baskınlarını önlemek amacıyla kurutulurken, yıllar içinde bu amaç o yıllardaki tarımsal arazi oluşturma politikasıyla birleştirildi. Türkiye'de kurutulan 65 117 ha sulak alan içinde 21 000 ha 'lık yüzey alanıyla en büyüğü Amik Gölü' ydü. Amik Gölü biyolojik çeşitliliği ve ekosistem değerleri nedeniyle dünya üzerinde kurutulmaması gereken 4 gölden biri ve bunların arasında da yeniden oluşturulmayan tek göldü. Amik Havzası' nın en büyük parçası olan Amik Ovası, batısı, güneyi ve doğusu Amanos Dağı ile çevrilmiş 120 000 ha' lık arazisiyle geniş ve neredeyse düz bir ovadır. Ova, Kırıkhan- Antakya ve Reyhanlı üçgenini bağlayan yollarla çevrilirken Ova' nın en temel su kaynağı olan Amik Gölü de, bu üçgenin tam ortasında yer almaktaydı. Amik Gölü, ovanın en düşük noktasında yer alması nedeniyle dağlardan taşınan süzüntüler, göle doğru yönlenmiş yeraltı suları ve havzanın diğer önemli su kollarından olan Afrin, Karasu Nehirleri ve Gölbaşı Gölü' nün çıkış kolu ile beslenmekteydi. Asi Nehri'nin Türkiye'de kalan kısmındaki en önemli kolu olan Küçük Asi Nehri ise Amik Gölü' nün çıkış ayağını oluşturmaktaydı. Amik "Göl" olarak anılmasına karşın kışın su basmaları ile genişlemesi ve yazın yüksek orandaki buharlaşmalarla küçülmesi, kıyısında kamış ve sazlıkları barındırması, belli bir yatağı olmaması ve biyolojik çeşitlilik bakımından zengin olması nedeniyle "Sulak alan" olarak da kabul edilebilir. Bu çalışmada Amik bahsedilen özellikleri nedeniyle "Sulak alan" olarak kabul edilirken, Amik Gölü' nün sulak alan değerini değerlendirebilmek amacıyla "Sulak alanlar" konusu üzerinde de yoğunlaşılacak. Ancak, kavram karmaşası oluşturmamak amacıyla "Göl" olarak anılacaktır. Türkçe'de anlamı bataklık olarak kabul edilen ve "Sulak alan" olarak anılan (Sazlık) marshes, (Bataklık) swamps, fens, bogs tipi sulak alanlar içinde Amik Gölü, kurutulan göl yatağında az da olsa görülen turba (Peat) oluşumu nedeniyle "Fen" veya Tatlı su Sazlığı (Freshwater Marshes) olarak kabul edilebilir. Gölün yeraltı suları ile beslenmesine ek olarak yüzeysel suları ile de beslenmesi ve mineral toprak özelliklerini barındırması nedeniyle Amik Gölü Tatlı Su Sazlığı olarak kabul edilebilir. Tatlı suları ile biyolojik çeşitliliği kamış ve sazlıklı yapısıyla tanınan Amik Gölü, bu özellikleriyle Avrupa'dan Afrika'ya göç eden göç kuşlarının konakladığı, beslendiği ve bazılarının da kalıcı olarak yaşadığı, biyolojik çeşitlilik bakımından zengin bir göldü. Amik Gölü' nün biyolojik çeşitliliği onu besleyen akımların da etkisiyle oluşmaktaydı. Bu akımlardan en önemlisi olan Gölbaşı Gölü Amik Gölü' nün simulasyonu olarak anılmakta ve ekolojik olarak benzerlik göstermektedir.Amik Gölü' nün kurutulması Muratpaşa Sulama Kanalının inşaatı ile başlamış ve Afrin Sulama Kanalı'nın Küçük Asi' ye bağlanması ile tamamlanmıştır. Gölün kurutulmasının 1960'lardan 1980'lere dayanması ve o yıllarda Çevre Etki Değerlendirme kavramının gelişmiş ülkeler için bile yeni olması nedenleriyle, kurutulma fizibilite raporları, insan refahının iyileştirilmesine bağlı olarak kurutmanın ekonomik ve sosyal etkileri üzerinde yoğunlaşmıştır. Daha da ötesi, o yıllarda, dönemin yöneticileri ekosistem üzerinde istenmeyen etkilerin olabileceğinden ve hatta olasılığından bile habersizdi. Yıllar geçtikçe, ekosistem üzerindeki istenmeyen etkiler insanlığı etkilemeye başladı. Bu kavramlar dahilinde, kurutmanın etkileri sulak alanların fonksiyonları ve çalışma konusu olan Amik Gölü'nü etkileyen koşullar, örneğin, insan faaliyetleri, nüfus, vs. göz önünde bulundurularak incelenmiştir. Çalışma, bir çevre etki değerlendirme raporu olarak değil "Etkilerin değerlendirilmesi" olarak hazırlanmıştır. Hatay Havaalanı örneğinde gördüğümüz gibi, Çevre Etki Değerlendirme kavramı bugün dahi uygulanamamasına rağmen Amik Gölü' nün- Ovası' nın günümüzdeki akibeti Çevre Etki Değerlendirme Yönetmeliği' ne tabidir. Havaalanı hakkındaki diğer eleştirilerin yanında Amik Gölü' nün asıl kurutulma nedeni olan tarımsal faaliyetleri de engelleyecek hatta imkansız kılacak olması ayrı bir eleştiri konusu olarak kabul edilebilir. "Şartlı ÇED" kararı olan Havaalanı, Belen Geçidi'nin karşısında kurulması hakkında açılan davaların inşaatın durdurulması kararına neden olmuştur. Belen Geçidi, göç dönemlerinde 500 000 civarında göçmen kuşun geçit yaptığı Avrupa ve Afrika arasındaki Hatay'daki tek geçit olması nedeniyle yolcular ve kuşlar için "Uçuş Riski" oluşturmaktadır. Havaalanı inşaatının dışında, teklif edilen herhangi bir projenin bölgedeki sulama kanallarının yanı sıra Amik Gölü' nün benzeri olan Gölbaşı Gölü'ne olası etkileri de değerlendirilmelidir. Sulak alanların fonksiyonları, değerleri ile aynı olarak kabul edilse de, aslında bu iki kavram birbirinden farklıdır. Sulak alanın fonksiyonu, sulak alanın hidrolojik biyo- jeokimyasal ve biyolojik bileşenlerini işaret ederken, sulak alanın değeri insanlığa sağladığı faydaları ifade etmektedir. Amik Gölü' ne ait bilgilerin DSİ tarafından hazırlanan sulama verimliliğine dayalı raporlar, Amik Gölü ile ilgilenen kişilerce yazılmış makaleler ve eskiden göle bağlı yaşayan yerel halkın tanımlardan ibaret olması nedeniyle Amik Gölü' nün biyolojik çeşitlilik, hidrolojik ve biyo-jeokimyasal karakteristiklerinin belirlenmesi tam olarak mümkün olamamaktadır. Sulak alanların İslah edilmesi, tersi beklenmesine karşın, birçok birincil ve ikincil etkilerle sonuçlanmaktadır, örneğin; yüzlerce çeşit türün yok olması, yağış, sıcaklık ve nem gibi meteorolojik koşullardaki ani değişiklikler, yeraltı suyu seviyesi ve kalitesinde düşüş, tarımsal verimdeki azalma, rüzgar erozyonu, ve sıklıkla tekrarlanan seller. Bu çalışmada sulak alanların yararları ve etki değerlendirme kavramları göz önünde bulundurularak Amik Gölü' nün 1960'larda kurutulmasıyla birlikte biyolojik çeşitlilik, iklim değişikliği, yeraltı suyu seviyesi ve kalitesi ve ayrıca tarımsal verim üzerinde gözlenen etkilerin değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Amik Gölü' nün kurutularak haritalardan silinmesi ile birlikte kurutulma etkileri, Amik Gölü'ne bağlı yaşayan türlerin neslinin tükenmesi, yağıştaki azalmaya karşılık nisbi nemde artış, yeraltı suyu seviyesinde ve kalitesinde düşüş, ve tonlarca tarım ilacı ve gübre uygulamalarının sonucu olarak sulanabilen arazi miktarında azalışın yanında, nispeten artan tarımsal verimlilik ve en önemlisi, Amik Gölü kaynaklı sellerin önlenmesi amacıyla kurutma çalışmalarına rağmen, ovanın topogrofik özellikleri nedeniyle zaman zaman tekrarlanan ve binlerce hektar araziyi sular altında bırakan seller olarak gözlenmiştir.
The draining, ditching and filling of wetlands for forming agricultural lands, malaria prevention, and flood prevention were very common tendency in the worldwide particularly in 1800s since they were accepted as wastelands and disease causing agents. Like the other wetlands, while the Amik was drained for mosquito control and flood prevention in years, this attempt was coincided with those years' policy of drainage for agricultural purposes. Among the 65117 ha drained wetlands in Turkey, Amik Lake with 21 000 ha area was the greatest drained lake in Turkey. Amik Lake was one of the four wetlands in the world that should never be drained due to their biodiversity and ecosystem functions, and the only one of the four, which was not restored. Amik Plain that is the greatest portion of Amik Basin, is a broad nearly flat area surrounded on the west, south and east by Amanos Mountains. The roadways connecting the tree corner of Kirikhan- Antakya and Reyhanli triangle surround Amik Plain, where the Amik Lake was almost at the center of this plain. Amik Lake was the principal hydrologic feature of the basin and was formed at the lowest point of the Plain by mountain runoffs and drainage of three principal tributaries, Karasu, Balik Lake and Afrin Rivers. The only important tributary to the Asi within Turkey is the Little (Kucuk) Asi River, which was the outlet from the Amik Lake. Although Amik was called as a lake, it might have been also in wetland character with the inundation with water in winter period and becoming smaller in summer period, it had reedy vegetation on the shoreline and also rich in biodiversity. Amik will be called as a "lake" referring to "wetland" to avoid term confusion and the study will also stress on "Wetlands" to assess the wetland character of Amik Lake. Among the marshes, swamps, fens, bogs type of wetlands, which have often been considered as same, Amik Lake can be accepted in either fen or freshwater marsh type with its little peat formation observed in drained lakebed. Nevertheless, since the lake was receiving surface waters additionally to its groundwater receiving hydrologic character, mineral soil characteristics depicted by the researches developed by DSI, thus, Amik Lake can be estimated as freshwater wetland. Amik was famous of its biodiversity with its freshwaters, reedy vegetation so that migratory birds had been breeding, resting and some of them were spawning during their intercontinental migrations from Europe to Africa. On the other hand, the stream flowing from Golbasi Lake to Amik Lake was the connection between two lakes that make both ecologically similar and namely, Golbasi Lake can be accepted as the simulation of Amik Lake. Like other wetlands, while the Amik was drained for mosquito control and flood prevention in years, this attempt was coincided with those years' policy of drainage for agricultural purposes. The drainage started with the construction of Muratpasa Canal as an irrigational canal and completed with the merging Afrin irrigation canal to Kucuk Asi River Canal. Since the drainage of Amik Lake lies on years from 1960s to 1980s and the Environmental Impact Assessment concept was new even for developed countries,the feasibility reports have only focused on the economical and social aspects due to the development of the human wealth. Furthermore, in those years, the authority was unaware of probability of adverse impacts on environment and even the possibility. Nevertheless, in years the adverse impacts, realities, on ecosystems turned into the impacts on human being. Within these concepts, therefore, the impacts of drainage are analyzed considering the functions of wetlands and the external constitutions that may affect the wetland, Amik Lake, such as human facilities, population, etc. On the other hand, it should also be taken into account that the recent fate of Amik Lake - Plain is subjected to Environmental Impact Assessment Regulation although even today the EIA is not well applied as seen in Hatay Airport construction case. The construction of the airport has a special concern that the initial reason of Amik Lake drainage was neglected and the new proposal have been applied on the Plain despite the EIA Regulations. With the "Conditionally Accepted" EIA reported Airport, is sentenced to the ceasing of construction due to the critics focused on the establishment of the airport that is across the Belen passageway. The Airport construction is criticized since Belen is the unique route for intercontinental migrating birds with almost 500 000 individuals each year, thus posing "Flight security" risk both for migratory birds and passengers. Other than the airport construction, it should also be considered that the impacts of any proposed project on not only irrigation canals but also Golbasi Lake that simulate Amik. Although function of wetlands is considered as its value, nevertheless they are different concepts. The function of a wetland refers to the hydrological, biogeochemical, and biological constitutions of the wetland, while the value refers to its benefits for human being. For the Case Study, Amik Lake, biodiversity, biogeochemical and hydrological characteristics of the lake might not been defined precisely since all the studies about Amik Lake are the irrigation based reports prepared by DSI, articles or descriptions of the people interested or living Amik dependent. The amelioration of wetlands have resulted with several primary and secondary impacts such as; the extinction of hundreds of species, dramatically changed weather patterns; precipitation, temperature, humidity, etc., the decrease in groundwater level and quality, and in agricultural efficiency, wind erosion, and also the periodically occurring floods as the contrary was expected. Consequently, After the Lake was wiped out from the maps through out its drainage the drainage impacts have been observed as, the extinction of species dependent on Amik Lake, the decrease in precipitation but increase in humidity, decreased groundwater levels and quality, relatively decreased agricultural area but increased agricultural efficiency, and regularly occurring floods despite the expensive investments. The study aimed to assess the observed impacts on biodiversity, climate change, groundwater quality and quantity, and also the agricultural efficiency since drainage of Amik Lake in 1 960s considering the benefits of wetlands and impact assessment concept.