Tez No İndirme Tez Künye Durumu
176719
A comparative study on earthquake resistance of reinforced concrete and masonry residential buildings in small-scale cities of Turkey / Türkiye?nin küçük ölçekli şehirlerindeki betonarme ve yığma konut binalarının depreme dayanımı üzerine karşılaştırmalı bir çalışma
Yazar:ASLI ER AKAN
Danışman: PROF. DR. ALİ İHSAN ÜNAY ; YRD. DOÇ. DR. ALİ MURAT TANYER
Yer Bilgisi: Orta Doğu Teknik Üniversitesi / Fen Bilimleri Enstitüsü / Mimarlık Ana Bilim Dalı
Konu:Mimarlık = Architecture
Dizin:Deprem = Earthquake ; Deprem bölgeleri = Earthquake zones
Onaylandı
Doktora
İngilizce
2008
178 s.
Bugün Türkiye'deki kentsel nüfusun büyük kısmı yüksek katlı betonarme apartman bloklarında yaşamaktadır. Bunun nedeni, 20. yüzyılda çelik ve betonun yığma yapı malzemelerinin yerini almasıdır. Buna rağmen yığma yapı elemanlarının hala taşıyıcı duvarlarda, iç duvarlarda binaların kaplamalarında önemli bir malzeme olduğu inkar edilemez. Buna ek olarak yığma yapıların birçok avantajı bulunmaktadır. Mimari açıdan, planda esneklik, mekana ait kompozisyon, renk ve doku çeşitliliği ve dış duvarlar için etkileyici bir görünüm sağlar. İnşaat açısından, yığma sistemler bütün duvarların taşıyıcı olmasından dolayı taşıyıcı iskelet sistemin maliyetini ortadan kaldırır. Dahası, bu duvar bölücü iç duvar olarak kullanılabilir ve yangın dayanımı, sağlamlık ve ses yalıtımı sağlar. Bu avantajlara rağmen bugüne kadar, yığma yapı malzemeleri Türkiye'deki deprem bölgeleri için uygun malzeme olarak düşünülmemiştir. Böylece, 1950'lerde Türkiye'nin her bölgesinde konut blokları için yapı malzemesi olarak betonarme kullanılmaya başlanmıştır.Bu değişimin başında büyük şehirler gelmekle birlikte bir kaç yıl sonra küçük ölçekli şehirler de bu değişimin takipçisi olmuşlardır. Ancak, bu betonarme konutlarından yapımından önce kendi yerel özelliklerini taşıyan bu şehirler betonarme knout bloklarının yapımıyla birbirinin benzeri şehirler haline gelmişlerdir.Bu sebeple bu çalışmada ilk olarak bazı küçük ölçekli şehirlerdeki (Bolu, Düzce, Çankırı, Çorum, Kastamonu, Kırıkkale) konut tipolojisi incelenmiş ve bu şehirler için yüksek katlı betonarme konutların yerine 4 katlı yığma konut yapıları önerilmiştir. Buradaki amaç bu bölgelerde yığma yapıları yeniden hayata geçirmektir. Bunu başarabilmek için, 4 katlı bir yığma yapının 4 katlı bir betonarme yapıyla mimari özelliklerinde hiçbir değişiklik yapmadan aynı performansı gösterebileceğini ispatlamak gerekmektedir. Bu nedenle, yığma ve betonarme olmak üzere iki yapının davranışlarını karşılaştırabilmek için 3 boyutlu modelleri oluşturulmuştur. Yapıların davranışsal incelemeleri için sonlu elemanlar yöntemi ve SAP 2000 bilgisayar programı kullanılmıştır. Sonuç olarak bu önerinin başarılı sonuçlar verdiği gözlemlenmiştir.
Today the vast majority of urban population in Turkey is living in multi-story apartment blocks constructed of reinforced concrete due to the fact that in the late 19th century concrete and steel took the place of traditional materials such as masonry. However, it cannot be denied that masonry is still a crucial material for load bearing walls, internal walls and cladding of buildings. In addition to this masonry construction system has many advantages. From the architectural point of view, it provides flexibility in plan, spatial composition, wide variety of colours and textures and an impressive appearance for external walls. From the construction point of view, masonry system eliminates the cost of the frame because the structure is also the enclosing wall. In spite of these advantages, until recently, masonry was not considered to be a convenient material for building construction in seismic zones of Turkey. Thus, in 1950?s for the residential building reinforced concrete started to be used as a construction material in every region of Turkey. This building material first became popular and was widely used but after a short while it was also used in smaller cities. Before the construction of reinforced concrete residential buildings each of these small-scale cities had their own local characteristics but after a rapid urbanization period all of these cities became similar to each other.Therefore, in this study firstly residential building typologies in some small-scale cities (Bolu, Düzce, Çankırı, Çorum, Kastamonu, Kırıkkale) are investigated and for these cities 4-storey masonry residential buildings is proposed instead of multi-story reinforced concrete apartment blocks. Here, it is aimed to enliven the use of masonry again in these regions. To achieve this aim it is necessary to verify the fact that it is possible to construct a four-story residential building with masonry bearing walls instead of reinforced concrete beam and column skeleton system keeping the existing plan scheme in other words without changing its architectural characteristics. In order to do this, 3D models are created to compare the behaviours of the masonry building and reinforced concrete building. The behavioural investigation of the two models is performed in the finite element platform with the help of SAP 2000. Finally it is certified that this proposal is successfully efficient.