Geliştirilen yeni antikansorojenler, kemik iliği nakli, erken yoğun bakım destek
tedavisinin başlanması gibi yeni tedavi protokolleri ağır kanser hastalarına yaklaşımı büyük
ölçüde değişikliğe uğratmış ve yoğun bakım ünitelerini onkolojik hastalar için son dönem
tedavisi olmaktan çıkarmıştır.
Çalışmaya, Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Anesteziyoloji ve
Reanimasyon Anabilim Dalına ait Anestezi Yoğun Bakım Bilim Dalında Ocak 2007-Ocak
2010 yılları arasında, 24 saatten daha fazla süreyle takip ve tedavi edilen 179 kritik
onkolojik hasta alınmıştır. Bu çalışma ile kritik onkolojik hastalarda mortaliteyi etkileyen
prognostik faktörlerin belirlenmesi amaçlanmıştır.
Araştırma grubunun %68.2si erkek, %31.8i kadın ve %26.8i 70 yaş üzerindedir.
SOFA ortalaması 5.5±3.5, APACHE II ortalaması 19.5±8.0, GKS skoru ortalaması 8.9±4.0
idi. Hastaların %68.7si klinik servislerden, %31.3ü acil servisten yoğun bakıma kabul
edilmiştir. Çalışmaya alınan hastaların ortalama mekanik ventilasyon süresi 7.4±12.0 gün,
yoğun bakımda kalış süresi ortalama 8.1±13.0 gün, hastanede kalış süresi ortalama 29±33.0
gün ve yoğun bakım sonrası hastanede kalış süresi 9.4±23.0 gün olarak saptandı.
Çalışmaya alınan hastaların mortalite oranı %56.4 olarak saptanmıştır. Hastaların
yoğun bakım mortalitesi açısından beraberinde mevcut hastalıklarının mortaliteyi
etkilememesine rağmen yoğun bakım ihtiyacını belirleyen kabul nedenlerinin mortaliteyi
anlamlı bir şekilde arttırdığı görülmüştür. APACHE II skoru, SOFA skoru, yoğun bakım
takibi esnasında inotrop tedavisi ihtiyacı, ABY ve ARDS gelişimi mortalite ile ilişkili
bulunmuştur. Hematolojik SOFA, istatistiksel olarak en çok anlamlılık gösterirken,
karaciğer SOFA sadece lökopeni durumunda anlamlı çıkmıştır.
Sonuç olarak, yoğun bakımda takip edilen kritik onkoloji hastaların prognozunu
belirlemede prognostik skorlar rutin tedaviyi yönlendirecek kesinlikte olmamakla birlikte
SOFA skorunu kullanılması en uygun yaklaşımdır.
|