Tez No İndirme Tez Künye Durumu
112132 Bu tezin, veri tabanı üzerinden yayınlanma izni bulunmamaktadır. Yayınlanma izni olmayan tezlerin basılı kopyalarına Üniversite kütüphaneniz aracılığıyla (TÜBESS üzerinden) erişebilirsiniz.
A Realistic mobility model and its application to a reservation-based call admission scheme for DS-CDMA cellular systems / Gerçekçi bir hareket modeli ve DS-CDMA sistemler için rezervasyona dayalı bir çağrı kabul yöntemine uygulanması
Yazar:TUNA TUĞCU
Danışman: DOÇ. DR. CEM ERSOY
Yer Bilgisi: Boğaziçi Üniversitesi / Fen Bilimleri Enstitüsü
Konu:Bilgisayar Mühendisliği Bilimleri-Bilgisayar ve Kontrol = Computer Engineering and Computer Science and Control
Dizin:Kablosuz iletişim = Wireless communication ; Rezervasyon = Reservation ; Çağrı kabul = Call admission
Onaylandı
Doktora
İngilizce
2001
112 s.
ÖZET GERÇEKÇİ BİR HAREKET MODELİ VE DS-CDMA SİSTEMLER İÇİN REZERVASYONA DAYALI BİR ÇAĞRI KABUL YÖNTEMİNE UYGULANMASI Telsiz gezgin sistemlerde hizmet kesintisinin nedeni çağrı tıkanması ve çağrı düşme sidir. El değiştiren çağrılara, yeni çağrı denemelerine karşı öncelik vermek için her hücrede koruma kanalları ayrılabilir. Yeni çağrı denemeleri, boşta koruma kanalları olduğu halde reddedilebileceği için çağrı düşme oranındaki düşüş çağrı tıkanma oranındaki artışla elde edilir. Bu yüzden, koruma kanalı sayısı sistem başarımını etkileyen önemli bir ölçüttür. Bu tezde, koruma kanalı sayısını devingen olarak ayarlayan bir çağrı kabul yöntemi öneriyoruz. Etkin her kullanıcı için kullanıcının hızı, yönü ve yakın geçmişteki hareket örün tüsüne göre bir rezervasyon alanı belirlenir. Rezervasyon alanıyla kesişen her aday hücreye, yakınlık değeri ile eşleştirilmiş bir rezervasyon isteği gönderilir. Her hücrede ayrılacak ko ruma kanalı sayısı gelen rezervasyon istekleri ile eşleştirilmiş yakınlık değerlerinin toplamın dan bulunur. Önerilen yöntemi sabit sayıda koruma kanallı klasik yöntemle karşılaştırdık ve önerilen yöntemin çağrı düşme oranını, çağrı tıkanma oranındaki artış açısından daha az masraflı olarak azalttığını gösterdik. Bu tezde ayrıca, insanların gerçek yaşamdaki birlikte hareket etme, bilinçli yolcu luk, eylemsizlik davranışı ve arazideki kimi yapıların içinden geçilmez özelliğini uygulayan gerçekçi bir hareketlilik modeli öneriyoruz. Kullanıcıların hareket örüntüleri farklı fiziksel yapılar içeren bir gerçek haritaya göre belirlenmektedir. Önerilen hareketlilik modelini yol noktası modeli ile karşılaştırdık ve hareketlilik modelinin sistem başarımında önemli etkisi olduğunu gösterdik.
ABSTRACT A REALISTIC MOBILITY MODEL AND ITS APPLICATION TO A RESERVATION-BASED CALL ADMISSION SCHEME FOR DS-CDMA CELLULAR SYSTEMS Call blocking and call dropping are the reasons for outage in mobile wireless systems. Guard channels can be allocated for handoff calls in each cell to give higher precedence to handoff calls over new call attempts. Since new call attempts may be rejected although there are free guard channels, the decrease in the call dropping rate is achieved at the cost of increased blocking rate. Therefore, the number of guard channels is an important metric that effects system performance. In this thesis, we propose a call admission scheme that adjusts the number of guard channels dynamically. A reservation area is constructed for each active subscriber according to his speed, direction and recent mobility pattern. A reservation request, associated with a likelihood value, is sent to each candidate cell intersected by the reservation area. The num ber of channels to be reserved in each cell is obtained from the aggregation of the likelihood values in the received reservation requests. We have evaluated the proposed scheme against the classical scheme with fixed number of guard channels, and shown that the proposed scheme performs better in the sense that call dropping rate is reduced with lower cost. We also propose a realistic mobility model that captures human behaviors from real life such as moving-in-groups, conscious traveling, inertia! behavior, and the non-pass-through feature of the physical structures in the terrain. The mobility patterns of the subscribers are determined according to a given real map composed of various types of physical structures. We have evaluated the proposed mobility model against the way point model, and shown that the choice of the mobility model results in a significant difference in system performance.