Tez No İndirme Tez Künye Durumu
604826
1990 sonrası dönemde ticari bankalarda kredi taleplerinin değerlendirilmesinde banka özkaynak yeterliliğinin araştırılması / Investigation of bank's equity competence in evaluation of credit requests in commercial banks after 1990
Yazar:HATİCE NUR GERMİR
Danışman: DOÇ. DR. İSMAİL SADİ UZUNOĞLU
Yer Bilgisi: İstanbul Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü / Para Banka Ana Bilim Dalı
Konu:Bankacılık = Banking
Dizin:
Onaylandı
Doktora
Türkçe
2000
120 s.
Türkiye ekonomisinde son yıllarda sık aralıklarla ve şiddetli düzeylerde yaşanan dalgalanmalar ile istikrarsız büyüme tüm sektörlerde olduğu gibi mali sektöre ve mali sektör içerisinde önemli bir pay sahibi olan bankacılık sistemine de olumsuz olarak yansımıştır. 1980'den sonra uygulanmaya başlanan ekonomi politikalarının bankacılık sektörü üzerindeki etkilerinden birisi kaynak maliyetinde meydana gelen hızlı artış şeklinde olmuştur. Kaynak maliyetindeki artışın beraberinde getirdiği kredi riskindeki artış, bankaları aktif ve pasif yönetiminde daha dikkatli olmaya yöneltmiştir. Türk bankacılık sisteminin yumuşak karnı tasarruf mevduatının yüzde yüz devlet güvencesi altında olmasıdır. bu güvence 1980'li yılların başlarında tasarruf sahibini korumak amacıyla sınırlı biçimde sağlanmıştır. Ancak 1994 krizinde üç bankanın faaliyetlerinin durdurulması üzerine, tasarruf sahibinin bankalardaki mevduatını çekip likidite riskine yol açmaması için tasarruf mevduatına yüzde yüz devlet güvencesi getirilmiştir. Sermaye yeterliliği sorunu bankalara el konulmasında başlıca sorun olarak karşımıza çıkmaktadır. Zira kredilerde yasal sınırlarını çoğu kez aşan ve batmanın eşiğine gelen bankaların yüksek faizle mevduat toplamaya yöneldiği yapılan incelemelerde vurgulanmıştır. Bu çalışma kapsamında; 1980 sonrası dönemde Türk Bankacılık Sisteminin yeniden yapılanma süreci içerisinde bankaların, kaynak ve kullanımları arasındaki karşılıklılığı, varlık ve borçların yapısını daha sistematik ve dinamik bir biçimde izlemeleri hatta yönlendirmeleri gereği üzerinde durularak, banka aktifleri içerisinde en büyük ve önemli kısmı oluşturan krediler teorik ve pratik yönleriyle ele alınarak, sermaye yeterliliği oranı yasal çerçevede değerlendirilip, sorunlu olarak görülen küçük ölçekli bankalar üzerinde yoğunlaşılarak sermaye yeterlilik oranlarının incelenmiştir.
Who owns a significant share in the banking system unstable growth with fluctuations in the frequent and severe in recent years in Turkey, as in all sectors of the economy and the financial sector is also reflected in the financial sector negatively. One of the effects of the economic policies, which started to be implemented after 1980, on the banking sector was the rapid increase in the cost of resources. The increase in credit risk, which was accompanied by the increase in resource cost, has directed banks to be more careful in asset and liability management. The soft profit of the Turkish banking system is that the savings deposit is under 100 percent state guarantee. this assurance was provided in a limited way in the early 1980s in order to protect the owner. However, upon the cessation of the activities of the three banks during the 1994 crisis, a hundred percent state guarantee was provided to the savings deposit so that the savings holder would not withdraw the deposits in the banks and cause liquidity risk. The capital adequacy problem is the main problem in confiscating banks. Because it is emphasized in the examinations made that banks, which often exceed their legal limits and are on the verge of sinking, tend to collect deposits with high interest. This scope of work; During the restructuring process of the Turkish Banking System in the post-1980 period, the loans that constitute the biggest and most important part of the bank assets are discussed with their theoretical and practical aspects, by emphasizing the need to monitor and direct the structure of assets and liabilities more systematically and dynamically. capital adequacy ratio was evaluated within the legal framework and capital adequacy ratios were examined by focusing on small-scale banks that were considered problematic.