Tez No İndirme Tez Künye Durumu
137478 Bu tezin, veri tabanı üzerinden yayınlanma izni bulunmamaktadır. Yayınlanma izni olmayan tezlerin basılı kopyalarına Üniversite kütüphaneniz aracılığıyla (TÜBESS üzerinden) erişebilirsiniz.
Soğuk savaş sonrasında Rusya-Çin ilişkileri ve Şanghay İşbirliği Örgütü / Sin-Russian relations and Shanghai cooperation organization after the cold war
Yazar:EBRU ÇOBAN
Danışman: DOÇ. DR. MUSTAFA AYDIN
Yer Bilgisi: Ankara Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü / Uluslararası İlişkiler Ana Bilim Dalı
Konu:Uluslararası İlişkiler = International Relations
Dizin:Bölgesel politikalar = Regional policies ; Rus-Çin ilişkisi = Russian-China relations ; Rusya = Russia ; Soğuk Savaş sonrası = After the Cold War ; Soğuk savaş = Cold war ; Stratejik ortaklık = Strategic alliance ; Uluslararası ilişkiler = International relations ; Uluslararası politika = International policy ; Çin = China ; Şanghay İşbirliği Örgütü = Shanghai Cooperation Organization
Onaylandı
Yüksek Lisans
Türkçe
2003
108 s.
ÖZET Bu çalışma, Rusya-Çin ilişkilerinin stratejik ortalklığa dönüşüm eğiliminin ardından kurdukları Şanghay Forumu'nu ele almaktadır. Forum, 26 Nisan 1996'da Şanghay Beşlisi adı ile Rusya, Çin, Kazakistan, Kırgızistan ve Tacikistan arasında sınır görüşmeleri yapmak üzere kurulmuştur. Çarlık Rusyası zamanından bu yana var olan belirsiz sınırlar ele alınmıştır. Sınırların belirlenmesi, sınırdaki ticareti ve güvenliği sağlamak ve uyuşturucu trafiği ile terrorist ilan edilen grupların faaliyetlerini engellemek açısından ve bölgesel güvenliğin sağlanması açısından önemli olduğundan ülkeler bu sorunları çözmek ve kendi içlerindeki ekonomik ve siyasi sorunlara yoğunlaşmak istemektedirler. Sınır sorunları çözüldükten sonra da Forum dağılmamış, yeni bir kimlik ile, daha belirgin bölgesel hedefler koyarak ve Özbekistan'ı da üye kabul edip, 2001 yılında Şanghay İşbirliği Örgütü (ŞİÖ) adını alarak varlığını sürdürmüştür. Diğer üye ülkelerle sınıra ilişkin sorunları olmayan Özbekistan'ın üyeliğe alınışı, örgütün bölgesel bir kimlik ile Orta Asya'da güvenliği sağlamaya ilişkin politikasını açığa koymaktadır. Her yıl yapılan zirve toplantılarında imzalanan deklarasyonlardan da anlaşıldığı üzere, üç düşman olarak belirlenen terörizm, (etnik) bölücülük ve (dini) aşırıcılık ile ilişkili eylemlere karşıt bir tutum takınılmış ve karşılıklı bilgilendirme sisteminin uygulanması ve cezai önlemlerin alınması kararlaştırılmıştır. Bu gruplar, tüm bölgede, hükümetler, ticari ilişkiler, enerji politikaları için bir tehdit oluşturmaktadır. Bunun önüne geçebilmek ve ŞİÖ hedefi olarak belirlenen bölgesel güvenlik ve kalkınmayı sağlamak için, ŞİÖ çatısı altında, üye ülkeler, siyasi,ekonomik, bilimsel ve teknik alanda ve de eğitime, enerji politikalarına, ulaşıma ilişkin alanlarda işbirliği yapma karan almıştır. Örgüt, Rusya'nın ve Çin'in baskın olduğu ve örgüt politikalarını yönlendirdiği yönünde eleştiri alsa da, Orta Asya devletlerinin, bölgesel güvenlik, ekonomik yatırımlar, askeri destek ve uluslararası ilişkilerde, ŞİÖ çatısı altında hareket ederek daha etkin rol alabilme istekleri mevcut olduğundan, ŞİÖ 'nün, yeni devletler olan bu ülkeler için bir çok kazanç sağlayacağı açıktır. Ayrıca, reel politika açısından düşünüldüğünde, bölgedeki iki büyük güç olan Rusya'nın ve Çin'in ŞİÖ 'de daha etkin rol almaları doğal karşılanmalıdır. ŞİÖ'nün güvenilir bir örgüt olarak ve varlığını güçlenerek sürdürmesi için tüm üye ülkelerin ortak çıkartan doğrultusunda hareket edilmesi gerektiği açıktır. Aynca, ŞİÖ ülkeleri arasında ekonomik ilişkilerin daha da artınlması da örgütün bölgesel kalkınma hedeflerine ulaşması ve ŞİÖ'nün devamlılığı açısından önemlidir. ŞİÖ'nün vurguladığı çok kutuplu uluslararası sistem isteği, ABD karşıtlığı olarak yorumlansa da, ülkeler -özellikle Rusya ve Çin- ABD 'yi karşılanna almak istemeyeceğinden ve aynca, tek bir devletin uluslararası politikada hegemon güç olması yerine, çok kutupluluğun farklı politikalara zemin yaratabileceği düşüncesinden hareketle, olumlu olarak yorumlanmalıdır. Son olarak, ABD'nin bölgedeki varlığının ve gücünün artıp artmayacağı, Rusya-Çin ilşkilerinin alacağı seyir, radikal hareketlerin şiddeti ve ŞİÖ kararlannın üye ülkelerce ne ölçüde uygulanacağı konulannın, ŞİÖ'nün gelecekteki varlığını belirleyecek etkenler olduğu unutulmamalıdır. ht
SUMMARY The subject matter of this study is the Shanghai Cooperation Organization (SCO) an organization for the Asian region in the context of Sino-Russian Relations. SCO owes its origin to the Shanghai Five, which was founded at 26 April 1996 by five countries, Russian Federation, People's Republic of China, Kazakhstan, Kyrgyzstan and Tajikistan. Initially, Shanghai Five was a joint border agreement between these five countries. By determining the all border lines, aims were to protect trans border trade which had come under attacks from disobedient minorities or groups, to prevent drug trafficking, and to form common political attitudes toward maintaining regional status quo and against ethno religious nationalism. The forum was renamed as the Shanghai Cooperation Organization and was declared as a regional forum and pledged to forge stronger ties between member states while providing collective security of the Central Asia. Accepting Uzbekistan in 2001, as a new member -which do not have problematic border area with the Russia or China - had a meaning that the new organization is more than a border forum. In the June 2001 Declaration, priority is assigned to regional security and to ensure it, the organization pledged to combat the three evil forces: terrorism, extremism, and separatism. All three have a reference to Islamic radical groups that are seen as a threat to the existing governments, borders, trade relations, energy politics and collective security of the region. An effective cooperation between the participating states was aimed to be encouraged in the political, economic, technical, educational, energy, transportation, ecological andother areas. Moreover, mutual respects of independence, sovereignty and territorial integrity, non-interference in internal affairs were emphasized. All partners in the grouping are expected to receive significant gains and cooperative relations under the SCO, although it might be seen that the organization is primarily a forum to facilitate Sino-Russian interests. However, to be a credible multilateral organization, the SCO would have to operate as a vehicle for the collective interests of its members, and each member country would need to invest the necessary political will into the SCO framework, also necessary agencies would have to be developed distinct from the states to carry the SCO to the future as an international organization that would contribute to the regional and world peace. Deep economic relations, also, should be developed among member states. It should not be forgotten that these three would affect the future of the SCO: Sino-Russian relations, US interests in the region and the ongoing ethno-religious movements. V «